Haticengenin Valya'sı
ya da ben İvan doğurmadım
Basri Zilabid Çalışkan
Bu yılın Kurban Bayramında her yıl olduğu gibi hanım köye gittik. Kırcaali'nin Eğridere ilçesine bağlı Hüsemler köyü. Akpınar köyü ile Padina köyü arasında bulunmaktadır. Yerel söyleyişle Haticenge (İstanbul ağzıyla Hatice yenge) kayınpederimin abisinin hanımı. Medeni cesaret, zeka ve konuşkanlığa sahip Hatice yengenin sohbetini dinlemek çok hoş. Yine böyle bir sohbette laf dolaştı geldi 1972 yılındaki Pomakların zorla isim değiştirilmesi hadisesine. Hatice yenge komşu köy Zaka'dan. Kocası Mümün ise "pomak köyü" olarak Bulgar devletince damgalanmış Hüsemler'den.
1972 yılına gelindiğinde kocasının ismi değiştirilmiş kendi ismi kalmış. Çünkü o "Türk" kocası ise "Pomak".
Bu zorla isim değiştirilme hadiselerinde müslümanlarda şöyle bir davranış gelişmiş. Bulgarca'da da olan Türkçe kelimeleri isim olarak seçmek. Mesela Karanfil - Bulgarlarca kullanılan bir isim ama aynı zamanda Türkçe'de de olan bir çiçek ismi. Ana - bu sizin bildiğiniz Anna ama Bulgarca bu bir "n" ile yazılıyor ve Türkçemizdeki anne'nin ana'sı olmuş oluyor. İşte anlatmak istediğim Haticenge 'nin hadisesi de böyle bir olay. Haticenge kızı Fatma'yı doğurunca Bulgar hemşire gelip "bu güzel kıza güzel bir isim lazım" demiş. Haticenge'yi bir telaş sarmış, hemşirenin bir isim teklif etmesine fırsat vermeden o günlerde meşhur olan bir şarkıcının ismini söylemiş: Valya.
"Allahümme salli ala seyyidina Muhammed'in vealya (Valya) ali Muhammed"ten diyor Valya aklıma geldi. Böylece kızının ismini salavatta geçen bir kelime ile irtibatlandırmış. Oğlu İsmail doğduğunda yine görevlilerle sorun yaşayan Haticenge oğluna Severin ismini koymak istemiş. Severin ismi Bulgar ismi olmakla birlikte yerel lehçede "severim" kelimesinin "m"nin "n"ye dönüşmüş şeklidir. Bulgaristan'da Türkler de Bulgarlar da "tamam", yerine "taman" demektedirler.
Bulgar devlet görevlileri çoğu Türk'ün, Pomağın bu ismi aldığını tespit edince uyanmışlar ve Haticenge'ye "olmaz" demişler. Adı İvan olacak demişler. İvan ise tam koyu bir Bulgar adı (Gâvur adı demek lazım da hadi demiyorum). Türkiye'de Mehmet ne ise Bulgaristan'da İvan odur. Olurdu, olmazdı derken Hatigence kundaktaki bebeğini atarcasına masanın üstüne bırakıp "ben İvan doğurmadım, alın sizin olsun" deyip resmi daireden çıkmış ve otogara yürümüş. Koşarak arkasından yetişmişler ve "tamam, senin dediğin olsun" diyerek bebeği eline vermişler.
İşte bizim bilmediğimiz bazı gerçekler.
Haticenge'nin söylediğine göre köyden bir aile yeni doğan çocuklarına Bulgar ismi verilmesine razı gelmedikleri için çocuğu bırakmışlar ve devlet de yetimhaneye vermiş.
Bunlar 1972 ve sonrasında yaşananlar.
1984-85 Türklerin zorla isimlerinin değiştirilmesi başka hadiselerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder