CAMİLER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
CAMİLER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Haziran 2023 Pazartesi

AHYOLU şimdi POMORİE (BURGAZ İLİ)

От фейсбук страницата на Деян Росенов Димитров

 "Анхиало" (дн. Поморие)

В Анхиало /Поморие/ е имало джамия и училище за имами /духовници/. Турската джамия е била на мястото на бившето лятно кино, сега там е магазин "Стиб".

P.S. Строителен надпис от средата на XIX в. от района на Анхиало (дн. Поморие), посветен на изграждането на медресе (мюсюлманско духовно училище). Превод на текста:

Колко хубаво медресе стана от къщата на Селим ефенди отсреща, истински успех! Отдавна имаше намерение да се ремонтира, но [чак] ето този момент [се оказа] точното време. Да стане за учениците да придобиват знания и вяра.
Ах, колко хубаво изтънчено медресе се вдигна в началото на 1267
година [в края на 1850 г.].
Сам Твоят раб изписа датата 163. Най-сетне беше завършено и прочетено.1267 година [1850-1851 г.]





CUMA-İ BÂLÂ (YUKARI CUMA) ŞİMDİ BLAGOEVGRAD, 1912'DEN ÖNCEKİ HALİ

 


26 Mayıs 2023 Cuma

Tatar Pazarcık, Eski Camii

 Татар Пазарджик, Ески джамия, 20-те години на ХХ век.

Ето какво пише за нея Константин Кантарев в книгата си "Пролетта на един град": "Нейното минаре не беше много високо, но тя беше голяма и хубава, оградена с ходове, с колони и сводове. Надписната плоча, която покрай другите сведения за нейната история сочила и датата на строежа й, била сменена в 1820г. от Каванозоглу Асан Бей. В тази година той я ремонтирал и воден от човешка слабост, за Да увековечи името си, поставил своя плоча: "Благодетелят Асан Бей украси с поправката си този божи дом. С това благотворително дело доби милост от Бога. Да придружи Бог строителя и до най- милите му във вечността. Дата: С Божия милост стана приятна сградата Ески джамия 1235 (1819-1820г.).Приема се, че е изградена е през 1540 г. Тази година посочва най-старият неин ходжа през 1920г. - тогава 85-годишния Афуз Мехмед.
Съборена през 1962 г. Намирала се на дн. бул. "България" (срещу градинката пред ОББ).
Източник: Фейсбук страница на Деян Росенов Димитров

Tatar Pazarcık, Eski Camii, XX yüzyılın 20'li yılları. Konstantin Kantarev'in "Bir Şehrin Baharı" adlı kitabında onun hakkında yazdığı şey: "Minaresi çok yüksek değildi, ama büyük ve güzeldi, geçitlerle çevrili, sütunlu ve tonozluydu. Tarihiyle ilgili diğer bilgiler de yapım tarihine işaret eder, 1820 yılında Kavanozoğlu Asan Bey tarafından değiştirilir, o yıl tamir ettirir ve insan zayıflığından dolayı adını yaşatmak için plaketini yerleştirir: "Hayırsever Asan Bey. yaptığı tamiratla bu tanrı evini dekore etmiştir. Bu hayır işiyle Allah'ın rahmetine kavuşmuştur. Allah, inşa edene ve sevenlerine sonsuzlukta eşlik etsin. Tarih: Eski Camii 1235 (1819-1820) yapımı Allah'ın izniyle güzelleşmiştir.1540 yılında yapıldığı sanılmaktadır. Bu yıl en yaşlı hocası tarafından 1920 olarak belirtilmiştir. - ardından 85 yaşındaki Afuz Mehmed." 1962 yılında yıkılmıştır. Bulgaristan Bulvarı'nın alt kısmında (UBB'nin önündeki anaokulunun karşısında) bulunmaktaydı.
Not: Google translate tarafından Türkçeye tercüme edilmiştir.






5 Mayıs 2023 Cuma

NİĞBOLU'DA 3. CAMİ İNŞA EDİLİYOR

Niğbolu'nun "Shishmanova Kalesi" mevkiinde Aşkın Kovachev'in hayratı olarak yeni bir cami yapılacak.

Plevne İlçe Müftüsü Murad Boşnak ve belediye başkanı, Baş Müftüsü Dr. Mustafa Hacı'nın huzurunda ilk kazma yapıldı.
Baş Müftüsü Dr Mustafa Hacı, "Bu cami, genç ve yaşlı müminlerin ziyaret edeceği bir yer olsun ve asla ezansız kalmasın" dedi.
Plevne Bölge Müftüsü Murad Boşnak, caminin İslam'ın bize öğrettiği faziletlerin - karşılıklı yardımlaşma, edep ve sorumluluk kaynağı olmasını temenni etti.
Niğbolu'da yaklaşık 1500 Müslüman yaşıyor ve yeni cami şehirdeki üçüncüsü olacak. Ona ihtiyaç var çünkü mahallede Şişman Kalesi'nde çok sayıda inanan yaşıyor ve diğer iki cami bu bölgeden uzak. Cami 1997 yılına kadar var olan bir başkasının yerine inşa edilecek. , ama bir yangında yandı.
İlk kazmayı gerçekleştirme töreni Baş Müftünün yaptığı dua ile sona erdi.

"Niğbolu Sultan Bayezid yadigarıdır
Yıldırım yellerinin estiği diyardır
"Bre Doğan!" nidaları çınlar yüzyıllar kulağımda
Ahfadın cami-i sâlisi bina eylemekte bu anda."
BZÇ




Hacıoğlu Pazarcık (Dobriç) ili, Turpçular (Orlyak) Köyü Camileri

 



2 Şubat 2023 Perşembe

SEVİNDİRİCİ BİR OLAY, Habil Mümün Kurt

Dün akşam Türkiye'den dostum Fethi Rafi Yılmaz beni çok sevindirdi. Çok senelerden beri aradığım Sitovo (Doymuşlar) camisinin resmini benimle paylaştı.. Nedeni bu cami 1916 yılı Romanya zamanında dedem (Pravda köyünden Hacı Hafuz Murad) gibi aydın kişiler Besarabiya'ya sürgün edilmeleri öncesi burada kapalı bırakılmışlar. Bu cami 1864 yılı kurulup 1951 yılı tüketim kooperatifine devredilmiş. İlkten minaresi yıkılıp mandra gibi kullanılmış sonraları 1975 yılında tamamen yıkılmış. Caminin son imamı Fethi beyin dedesi Hafız Hasan Efendi imiş. Zaten onlar da son Türk ailesi buradan göç edenler. Onlar Çernolik (Kara İsa) köyüne yerleşmişler ve sonraları 1978 yılı Türkiye'ye göç ettiler.

Not: Camiyle ilgili tüm bilgiler yazar Petko Abuşev'in Sitovski Hroniki kitabından alıntıdır.

Kaynak H.M.K. Feysbuk hesabı

Bulgaristan, Silistre ili, Sitovo Doymuşlar köyü camii



14 Mart 2022 Pazartesi

İHTİMAN'DA GAZİ MİHALOĞLU MAHMUD BEY CAMİSİ

Deyan Rosenov Dimitrov, Bulgar Devlet Arşivlerinden bulup çıkarmış. Fotoğraf 1912 yılından.

 

30 Ocak 2020 Perşembe

BULGARİSTAN’IN EN ESKİ MÜSLÜMAN MABEDİ: OMUR-FAKI KÖYÜNDEKİ DERVİŞ BEY CAMİSİ

BULGARİSTAN’IN EN ESKİ MÜSLÜMAN MABEDİ: 
OMUR-FAKI KÖYÜNDEKİ DERVİŞ BEY CAMİSİ

SALİH DELİORMAN, ARAŞTIRMACI

Kaynak: Müslümanlar Dergisi, Sofya, Sayı 1 (301), Ocak 2020, yıl XXX, s. 16.
1970’lerde Derviş Bey Camisi
Bugünkü resmî adı Jeglartsi olup Dobruca’nın büyükçe köylerinden biri olan Omur-Fakı (Umur Fakih/Umur-fakı) tarih araştırmalarına konu olmuştur. Hacıoğlu-pazarcık (Dobriç) ili Kurt-pınar (Tervel) belediyesine bağlı olan bu köyü tartışmaların odağına oturtan camisinin yapılış tarihidir. Yaklaşık bir asırdır araştırmalara konu edilen bu cami ile ilgili Petır Miyatev, İbrahim Tatarlı, Starşimir Dimitrov, Jeko Popov, Nikolay Panayotov, Ahmet Cebeci, Mehmet Emin Yılmaz, Lübomir Mikov gibi bilim adamları kaleme aldıkları eserlerde görüş beyan etmişlerdir.
Osmanlı döneminde nahiye ve kaza merkezi olan Omur-fakı, Türkler tarafından kurulmuş ve genellikle Türklerle meskûn bir Dobruca köyüdür. Köyde Derviş Bey Camisi bulunmaktadır. Halk arasında Koca Cami olarak da nâm kazanan caminin kitabesi, epigrafik açıdan, dolayısıyla tarih açısından son derece önemlidir. Yukarıda sözünü ettiğimiz bilim adamlarının tespitlerine göre aslında ortada iki kitabe vardır. Birinci kitabe, 1128/1715-1716 yılında yapılan tamir kitabesidir. İkincisi ise 1278/1861-1862 yılına ait tamir kitabesidir. Caminin inşa kitabesi veya onun resmi ise elde mevcut değil.
Sözünü ettiğimiz iki kitabenin ilkini 1960’lı yıllarda inceleyen İ. Tatarlı hocamızın belirttiğine göre, bu kitabe Omur-fakılı Halil Necibov ve Sefer Ragıbov tarafından 1951 yılında Hacı-mahalle’deki mescidin avlusuna konmuştur. Aslında kitabenin yerinden oynatılmasının sebebi, tarihçi A. Cebeci’nin belirttiğine göre, 1940 yılında Derviş Bey Camisinin yakılmış olmasıdır.
İ. Tatarlı’dan önce bu kitabeyi gündeme getiren P. Miyatev’tir. Her ne kadar kitabeyi görmemişse de çevreden edindiği bilgilerle İ. Tatarlı’ya benzer bazı bilgileri paylaşmıştır. Ancak bu konudaki ilk çalışmaları yapan iki bilim adamının arasında bir fark vardır: Miyatev’e göre, Derviş Bey Camisi 698 yani 1298-1299 yılında kurulmuş, Tatarlı’ya göre ise 998/1589-1590 yılında yapılmıştır. Belirttiğimiz gibi, Miyatev birinci kitabeyi görmemiş, ancak yaşlılardan edindiği bilgiler ve ikinci tamir kitabesine dayanarak söz etmiştir. Tatarlı ise birinci kitabeyi görüp resmini de yayınlamış, ancak kitabede geçen bir rakamın üstünün kırılmış olması sebebiyle yanlış okunduğunu ve bu hatanın ikinci kitabeye de yansıtıldığını savunmuştur.
Zaman içerisinde yapılan diğer araştırmalar da bazı farklı bilgi ve yorumlar sunmakla beraber iki görüşten birini tercih etmişlerdir. Bunlara bakılacak olursa, N. Panayotov’un yorumları genellikle asılsızdır, zira kitabedeki bazı kelimeleri yanlış okuyup anlamlandırarak yorumlarını da bunlara dayandırmıştır. J. Popov’un iddiaları ise ciddî olamayan rivayetlere dayanmaktadır. M. E. Yılmaz konuyu daha ziyade Sarı Saltuk döneminde yöreye yerleşenlerle irtibatlandırmak, mimarî özelliklerini vurgulamak ve benzeri cami örnekleriyle karşılaştırmak suretiyle Miyatev’in görüşünü esas almıştır. Ancak onun yorumlarında da tartışmalı bazı görüşler görüyoruz. Özellikle caminin ikinci tamirini köyde bulunan Sadrazam Kapıcı Binbaşısı İbrahim Ağa Çeşmesi ile irtibatlandırması bunun örneğidir. Kanaatimce iki kitabede geçen İbrahim Ağanın aynı şahıs olduğunu ispatlamak bu aşamada zor gözükmektedir. Zira cami kitabesindeki tarih kesin olmakla birlikte, kanaatimce çeşmenin yapılış zamanı, son beytin ilk mısrasında değil de ikinci mısrasında cevher tarihi şeklinde belirtilmiştir. İki tarih arasında bir asra yakın zaman farkı söz konusudur.
Caminin kuruluş tarihiyle ilgili kanaatim, iyi korunmuş olup Dobriç Bölge Müftülüğünce muhafaza edilen ikinci tamir kitabesine itibar edilmesidir. Zira Tatarlı Hocanın sırf birinci
kitabede bulunan “٩” rakamının üstünün kırılmış/ka
zınmış olduğu mülâhazasıyla caminin tarihini 300 sene geriye götürmesi çok sağlıklı görülmemektedir. Böyle bir mülâhaza, ortada bulunan ikinci kitabe tarafından çok açık bir şekilde reddedilmektedir. Birinci kitabe ile ilgili tereddütler ortada olmasına karşın ikinci kitabenin metni açıktır:
Evvelâ câmi-i şerifin binâ olmasına sâhibü’l-hayrât
ve’l-hasenât Derviş Bey muvaffak oldu, sene 698.
Sâniyâ sâhibü’l-hayrât ve’l-hasenât İbrâhîm Ağa
ta‘mîr ettirmiş muvaffak oldu, sene 1128.
Sâlisâ kâffe-i ehâlî-i karye sâhibü’l-hayrât
ve’l-hasenât ta‘mîrine muvaffak oldu, sene 1278.
Bu kitabe, camiyi bölgedeki başka hayırseverlere atfetmenin de doğru olmayacağını göstermektedir. Bütün bunlardan hareketle ve bilhassa yöre halkının canlı hafızasındaki rivayetlerden anlaşıldığına göre, muhtemelen Sarı Saltuk dervişlerinin mekân tutup kurdukları Omur-fakı köyündeki camiinin ilk kurucusu, yine Sarı Saltuk mensuplarından olan Derviş Bey isimli değerli zattır. Osmanlı Devletinin kuruluş tarihi olarak kabul edilen 1299 yılı ile yaşıt veya bir yıl öncesinden olan bu cami, ne yazık ki, günümüze kadar çalışır vaziyette gelebilmiş değildir. Zira 1940 yılında yakılmış, 1993 yılında tekrar yakılıp harap hâle getirilmiştir. Ancak caminin temelleri ve kısmen duvarları korunmuş olup civarındaki tarihî mezartaşları da bu eserimizin canlı tarihine ve yörenin Türk izlerinin derinliğine şahitlik etmektedir.

23 Nisan 2019 Salı

Balkanlar'da Osmanlı Vilayet Mimarisi, Henry Minetti

Bulgaristan Türk Gençliği Kitaplığına çok değerli bir kitap daha kazandırdık: 
Almanca Osmanische Provinziale Baukunst auf dem Balkan
(Balkanlar'da Osmanlı Vilayet Mimarisi),
Yazan: Henry Minetti

Basım: Hannover 1923, 70 sayfa




1 Mart 2019 Cuma

Eski Zağra'da Hamza bey Camii

1981 yılında yayınlanan bir kitapta böyle gösterilmiş.
Şimdi ise minaresi yok.
1985 yılında zorla isimlerin değiştirildiği günlerde yıkılmıştır. 

10 Ocak 2019 Perşembe

FİLİBE’DEKİ CAMİLERE YAPILAN HARCAMALAR (1884-1886), SAMİ BALKANER



ÖNSÖZ

Osmanlı devletinin kuruluş, yükselme, dağılma ve gerileme dönemleri incelendiğinde, günümüz toplumları için hususi bir öneme sahip olduğu görülür. Temel yapısını oluşturan mihenk taşları, onu şahlandıran, zirveye taşıyan olguları ve zaman içerisinde zayıflatıp kendisini çöküşe götüren sebepleri ile her açıdan vazgeçilmez bir örneklemdir Osmanlı. . . Elbette tarihe hatta çağlara -orta çağı kapatıp yeniçağı başlatması yönüyle- mâl olmuş bir milletin temel dinamiklerini göz ardı etmemek gerekir. Şüphesiz Osmanlı devletini geniş bir perspektifte görmek isteyen, onu mutlaka siyasi işleyişi başta olmak üzere askerî, hukukî, sosyal ve iktisâdî yapısı ile ele almalıdır. Böylesine önemli bir konuyu ve içerdiği geniş malzemeyi ortaya çıkaracak ilk menba ise Osmanlı devleti arşivinin en mühim yazılı kaynağını oluşturan Kadı Sicilleri ve Muhasebe Defterleri’dir. Bu defterler Osmanlı’yı doğru bir şekilde anlama ve tahlil etme noktasında öncelikle tarih ve sosyoloji olmak üzere sosyal bilimlerin hemen her alanı için birincil derecede kaynak hükmündedir; tarihi, ekonomik, sosyal, hukukî ve dinî konularda araştırmacılarına güvenilir bilgiler sunan orijinal kaynaklardır.
Bu çalışmada, 1302-1304 Rumi/1884-1886 Miladi yılları itibariyle Filibe ve genel hatlarıyla Osmanlı Devleti’nin küçük bir fotoğrafını çekmeyi amaçlamaktayız. Özellikle Osmanlı Devleti’nin duraklama sürecine rastlayan kayıtlar, 19. yy. Filibe’si hakkında bizlere muhtelif konularda bilgiler vermektedir. Ele aldığımız “Defter”, birçok hususta dönemini aydınlatacak veriler sunan, aynı zamanda Filibe’nin çok küçük de olsa bir kesitini gözümüzde canlandıran bir kaynaktır. Ayrıca bu çalışma, bu konuda yapılacak araştırmalara yeni malzeme ve veriler sunması bakımından da önem arz etmektedir.

Çalışmamızın esasını oluşturan defter, Bulgaristan Smolyan ilinin Rudozem kasabasına bağlı Çepintsi Köyü Camii kütüphanesinde yer almakta ve toplam 46 varaktan müteşekkil bulunmaktadır. Bunların hepsi Osmanlı Türkçesi ile kaleme alınmıştır.

Tez üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, incelemeye aldığımız Muhasebe Defteri başta olmak üzere yer yer dönemle ilgili eserlere de atıfta bulunarak 1884-1886 yıllarındaki Filibe resmedilmeye çalışılmış ve bir değerlendirme yapılmıştır. Bu kısımda belgelerde geçen her konuyu ele almak yerine, elde edilen verilerin zenginliğine göre bir değerlendirme yolu seçilmiştir. Öte yandan zikredilen başlıklar dışında daha birçok konuya değinmenin mümkün olduğunu, ancak araştırmamızın tematik olmayıp bir defter çalışması olması sebebiyle bu konulara girilmediğini belirtmek isteriz. İkinci bölümde incelenen defterde yer alan Osmanlı kurumları ve birimleri sıralanmış, imam ve müezzin gibi bazı görevlilerin aylık maaşları ile defterdeki tahsilât ve mesârifât/gelir ve gider tablosuna dair kısa bir değerlendirme yapılmıştır. Üçüncü bölüm ise, 1884-1886 yıllarına ait Filibe “Umûm Mesârifât Defteri”nin latin harflerine aktarılmasından oluşmaktadır.
Defterin Latin harflerine aktarılması esnasında okunuşunda tereddüt edilen kelimelerin yanına “?”(soru işareti) konulmuş, okunuşunda çok tereddüt edilen veya okunamayan kelimelerin yanına ise kelimenin defterdeki fotoğrafı yerleştirilmiştir. Tezin ekler kısmında, araştırma konusu olan Filibe şehrine dair bazı fotoğraflar ile birkaç haritaya yer verilmiştir.
Araştırmanın başlangıcından son şekline gelinceye kadar her aşamasında destek ve tavsiyelerini esirgemeyen, büyük bir titizlik ve samimiyetle gayret sarf eden muhterem hocam Prof. Dr. Salih Pay’a, ayrıca yazım safhasında bana yardımcı olan değerli hocam Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Sayar’a teşekkürü bir borç bilirim. Çalışmamızın Filibe tarihi adına ufuk açıcı olmasını temenni ederim.
Sami BALKANER
Bursa - 2018

28 Aralık 2018 Cuma

PLEVNE CAMİLERİ


KURŞUNLU CAMİİ 
Kurşunlu Camii diğer adıyla Koca Süleyman Paşa Camii, Plevne şehir merkezinde bugün de var olan ve müze olarak kullanılan hamamın hemen yanında bulunuyordu. 93 Harbi'nden sonra Plevne 4. Piyade Alayı tarafından işgal edilmiş ve depo olarak kullanılmıştır. 1911'de caminin bir kısmında şehirde ilk müze koleksiyonu sergilenmiştir. 1923 yılında, İvan Danov'un girişimiyle, müze koleksiyonu "Saglasie" Chitalishte'si kütüphanesine taşınmış. 

9 Ekim 1932 tarihinde cami artık yıkılmış ve yerine yapılacak olan Ordu Evi'nin temel atma töreni gerçekleşmiştir. 





26 Aralık 2018 Çarşamba

KARTPOSTALLARDA BULGARİSTAN'DA CAMİLER

FİLİBE İMARET CAMİİ

FİLİBE KURŞUNLU HAN 
FİLİBE


ŞUMNU

HİSAR  
BALÇIK


ESKİ ZAĞRA HAMZA BEY CAMİİ
 1959

KARTPOSTALIN ARKA KISMI

RODOPLARDA AGUŞOĞULLARI KONAĞI

ORHANİYE SAAT KULESİ (BOTEVGRAD - SOFYAYA BAĞLI BİR KASABA)

ARKA KISMI

RAZGRAD AK CAMİİ

SAMOKOV BAYRAKLI CAMİİ 
BAŞKA AÇIDAN BAYRAKLI CAMİİ VE ÇEŞMESİ


SOFYA BANYA BAŞI CAMİİ, ŞİMDİKİ MARİYA LUİZA BULVARININ GEORGİ DİMİTROV OLDUĞU KOMUNİZM DÖNEMİNDEN 

ARKA KISMI

ŞUMNU TOMBUL CAMİİ 
VİDİN PAZVANTOĞLU CAMİİ


VRACA (VRATSA) CAMİİ 

RAZGRAD İBRAHİM PAŞA CAMİİ

RUSÇUK 
RUSÇUK


SOFYA

VARNA

ZİŞTOVİ (SVİŞTOV)