KIZANLIK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
KIZANLIK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Şubat 2020 Cumartesi

KIZANLIK'TA SEYYİD MUSTAFA AĞA'YA AİT MEZAR TAŞI

El-Fatiha
1. Hayf kim göçtü Kızanlık'ta Reisü'l-kavm iken 
2. Zade-i Hacı Hüseyin Ağa rahmet-dâsitân 
3. Dergeh-i şaha kapucubaşı iken durmadı 
4. Davet etmekle anı Rıdvan açıp bab-ı cinan 
5. Ey Serveri söyledim tarih-i mu'cem hüzünle 
6. Ruh-i Seyyid Mustafa Ağa ede Adn-i mekan 
Sene 1220 Fi 4 Ramazan (26 Kasım 1805)

Mezar taşını fotoğraflayan: Ali Yaşar
Mezar taşını okuyan: Muhammet Özyürek

19 Aralık 2019 Perşembe

KIZANLIK'TA TÜRBE

Kızanlık Açık Türbe (Bulgaristan):
Ali KILCI
Arkeolog -Sanat Tarihi Uzmanı VGM

Türbe, Kazanluk, Kızanlak gibi isimlerle de anılan şehrin üst kısımlarında Kule Mahallesinde bir park içinde yer almaktadır. Tamamen tuğla ile yapılmış türbe, kare planlı sade bir yapıdır. Kaide ve cenazelik gibi bölümleri yoktur. Düz bir zemin üzerindeki türbenin dört köflesindeki kare ayaklar üstte sivri kemerlerle birleştirilmiş, üstü kubbe ile örtülmüştür. Pandantif geçişli tuğla malzemeli kubbenin ortası yıkılmıştır. Kemerlerin ahşap gergilerle desteklendiği boş yuvalardan anlaşılmaktadır. Kubbe içinde sıva izleri görülmektedir. Yapıda herhangi bir süsleme elemanı görülmemektedir. Günümüzde içinde herhangi bir mezar görülmeyen türbe 1942 yılında kazılmış, çiniler ve bir lahit çıktığı rivayet edilmektedir (Ayverdi 1982:62).
Türbenin Rumeli gazilerinden birisine ait olduğu söylenmektedir. Ancak türbeye Bursa/Mustafa Kemal Paşa’daki Türbesinde metfun olan Lala Şahin Paşa’nın iç organlarının gömüldüğünü söyleyen ( Eyice 1992:183; Kiel 2001:106) ve Mihaloğulları Türbesi (Ayverdi 1982: 62) olduğunu söyleyen araştırmacılar da vardır. Bu görüşler doğrultusunda türbe XIV. yüzyıl sonu veya XV. yüzyıl başında inşa edilmiş olabilir. 
Kaynak: Balkanlardaki Osmanlı Baldeken Türbeleri Hakkında Bir Değerlendirme, Vakıflar Dergisi, 32. sayı, 91-142. sayfa


26 Aralık 2017 Salı

KIZANLIK’TA İSKENDER BEY CAMİİ, AYDIN ÖMEROV

KIZANLIK’TA İSKENDER BEY CAMİİ

AYDIN ÖMEROV
Sofya Yüksek İslam Enstitüsü (YİE) Öğretim Görevlisi

Orta Bulgaristan’da Sofya’yı Burgaz’a bağlayan karayolu ve demiryolu üzerinde bulunan Kızanlık


(Kazanlık), ünlü Şipka geçidinin hemen güneyinde, Gül Vadisi olarak bilinen Kızanlık ovasında kurulmuştur. Uzun yıllar Bulgar Krallığı ve Bizans İmparatorluğu arasında el değiştiren Kızanalık ovası bu sebeple birkaç defa tahrip edilmiştir. Osmanlılarca fethedilen Kızanlık bölgesine iskân edilen Türk nüfusun göçebe yörükler olduğu, yer ve köy isimleri olan Saruhan, Sufiler, Saltuklular isimlerinden anlaşılmaktadır. Kızanlık, Osmanlı döneminde Müslüman Türk şehri olarak gelişmiş ve bu sebeple şehirde birçok tarihi eser ve vakıf imar edilmiştir. Evliya Çelebi Seyahatnâmesi’nde 8 cami ve mescidi ve bunların arasında Sarıca Paşa ve İskender Bey camisini zikretmekte ve Müslümanı çok, Hıristiyanı az olan kasabada 1060 ev, Sarıca Paşa ve İskender Bey medreseleri, 3 hamam, 2 tekke, 300 dükkan ve çarşı içindeki mükellef handan bahsetmektedir. Bu eserlerden günümüze ulaşan İskender Bey Camisidir. Halk arasında Eski Cami olarak da bilinen mabet 1470’li yıllarda inşa edilmiştir. Cami, kare planlıdır. Kırma çatılı olan caminin tavanı ahşap işlemeli olup kendine has bir tarzı vardır. Çatı altındaki kırmızı tuğlalar camiye çok özel bir görünüm sunmaktadır. Cami, ilk dönem camilerinin özelliklerini taşımakta olup moloz taş ve kırmızı tuğla ile geniş ve sağlam duvarları vardır. Alt sıra pencereleri gayet geniş ve yüksek, üst sıra oval pencereleri ile cami gayet aydınlıktır. Ana salonun son kısmında ahşap kadın mahfili bulunmaktadır. Cami içersindeki hat yazıları gayet güzel bir üslup ile nakşedilmiştir. Son cemaat yeri sundurmalı ve zeminden daha yüksek olarak saçak şeklinde inşa edilmiş ve sonradan cam çerçeve ile kapatılmıştır. Son cemaat yerinin sağ kısmında abdest alma yeri olarak şadravanı bulunmaktadır. Altı köşeli şadravanı şekil itibarıyla eski Selçuklu kümbetlerini andırmaktadır. Maalesef orjinal minberi korunmamıştır. Cami mihrabı geniş ve yüksek olup üzerindeki hat yazıları kendisine özel bir heybet katmaktadır. Caminin minaresinin kaide kısmı moloz taş ve kırmızı tuğla ile inşa edilmiş olup gayet sağlamdır. Gövde kısmı kırmızı tuğla ve kireç ile yükselmekte, tek şerefeli olup gayet düzgün bir görünüme sahiptir. Şerefe kısmında minarenin külahı- na kadar olan kısım beyaz kireç ile sıvanmıştır. Caminin inşa kitabesi günümüze ulaşamamış, lâkin tamir kitabesi Osmanlıca ve uzun bir metin olarak bugün sağlam bir şekilde yerinde olup bizlere cami, banisi ve tamir edeni hakkında malûmât vermektedir. Tamirin kusursuz bir şekilde 1255/1855 yılında yapılıp tamamlandığı bildirilmektedir. Şadravanının bu tamirden sonra camiye ilhak olunduğunu kitabeden öğrenmekteyiz. Maalesef, Kızanlık İskender Bey Camisi tarih boyunca bir çok defa harap edilmeye ve yakılmaya çalışılmış- tır. Ancak Müslüman toplum camilerine sahip çıktığı için nefret ve taassubun olduğu bu bölgede, Yüce Allah’a hamdolsun, bugün hâlâ biz de buradayız diyen mağrur ve yüksek minaresi ile ayakta durmakta ve Müslüman- lar için nur saçan bir merkez olarak faaliyet göstermektedir. 
Müslümanlar Dergisi, 2017 yılı, 11. sayı, s. 16.