SPOR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SPOR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Haziran 2012 Cuma

DELİORMAN’DA KOCA YUSUF CANLANDI

 Koca Yusuf Spor ve Kültür Derneği Kuruldu



“Büyük efsaneyi görür gibiyim,
Tarih denizinde yürür gibiyim,
Eyvah, heyecandan ölür gibiyim,
Karalar Er meydanında.”

Gelmiş geçmiş en meşhur pehlivanlardan olan Koca Yusuf, Avrupa ve Amerika pehlivanların  sırtını yere vurarak cihan pehlivanı ünvanını almıştır.  Deliorman’da Şumnu’nun Karalar köyünde doğan efsanevi Türk güreşçisi 20 yaşında iken 1885 yılında, 26 senedir Kırkpınar Başpehlivanlığını elinde bulunduran Kel Aliço ile berabere kalmış, Aliço da sonrasında Koca Yusuf'un "başpehlivanlığa" layık bir yiğit olduğunu kabul ederek başpehlivanlığı devretmiştir. Karşısına çıkan hiçbir pehlivan kendisinden bu unvanı almaya muvaffak olamamışdır. Devrin meşhur pehlivanları; Adalı Halil, Kara Ahmet, Katrancı, Karagöz Ali, Memiş, Filiz Nurullah, Kurtdereli Mehmet ve Hergeleci İbrahim Koca Yusufla kapışmışlar, hepsi de Yusuf’un kendilerinden üstün pehlivan olduğunu kabul etmişlerdir. O, ustalığı, kuvveti, çevikliği yanı sıra  açık sözlülüğü, mertliği ve İslâm'ı yaşamadaki hassasiyetiyle de dikkatleri çekmektedir.
Şumnu’da,  6 Haziran 2012 (Çarşamba), saat 18:00’de ünlü deliormanlı pehlivanın adını taşıyan Koca Yusuf Spor ve Kültür Derneği kuruluş toplantısı düzenlendi. Toplantı açılışında kocayusufların yolunda giden, küçük yaşta, ama büyük başarılara imza atan Varna’nın Bulair köyünden 15 yaşında Milli Güreş Şampiyonu Sevgin Hasan, cihan pehlivanı fotoğrafını eline alıp yükseklere kaldırmakla bu tarihi toplantıya renk ve duygusallık kattı. Sonra Köklüce (Venets) cazgırı Hamit Hamit”Allah Alaaaah, illâllah, Alkışlarla diyelim maşallah…”diyerek, ve “...bir Er meydanı kurmak, sadece güreşi değil, insanlığı da öğretmektir”, diyen Eski Cuma cazgırı Enver Yahov,” Pehlivaaan, pehlivan, İşte meydan, işte pehlivan güreş meydanlarında okudukları dualarla toplantıda büyük heyecan yarattı.
Koca Yusuf Spor ve Kültür Derneği yönetimine oy vermekle 9 kişi seçildi:
1.      Koca Yusuf Derneği Başkanı Arif Vasvi -  İsperih’in (Kemallar) Kıpinovtsi köyünden Milli Güreş Şampiyonu
2.      Gülhan Rufat - Razgrad’tan, Dünya yarışmalarında üçüncülük kazanan, Beden Eğitimi Bölümü üniversite öğrencisi,
3.      Bayazit Kemal- Ruen Güreş Antrenörü, ekibi ile Türkiye yağlı güreşlerine katılan ve Bulgaristan yağlı güreş gösterilerinde büyük katkısı olan,
4.      Deçko İvanov Hristov -  1966 ve 1967  Bulgaristan Milli şampiyonu, uzun yıllar antrenörlük yapmış, Amerika-Bulgaristan çift vatandaşlığı var,
5.      Nurten Remzi - Koca Yusuf heykeli ve Koca Yusuf yağlı güreşler projelerini hazırlayan, Deliorman güreşleriyle ilgili panel, seminer ve arşiv yapan, Davul Zurna takımı kuran,
6.      İsmail Hilmiev Ebazerov - Koca Yusuf’un doğduğu Karalar köyü muhtarı, orada Koca Yusuf’un anıt taşını yaptıran ekip üyelerinden biridir,
7.      Ali Aliev Tarakçı - Razgrad’ın Ezerçe köyü güreş kulübü yöneticisi ve antrenörü, kız güreşçilerinden biri milli yarışmalarda ikincilik kazanmış, Sambo sporu Milli Şampionu,
8.      Hüsiet  Hamidova Hilmieva, Köklüce’den, ekonomi bölümü mezunu, babası güreşlerde cazgırlık yaptığından dolayı küçük yaştan seyirci olarak güreşlere giden, 
9.      Gülten İzedinova Recebova - sosyal sağlık bölümü mezunu, güreşsever ve yağlı güreşler  derneği kuruluşuna  ilgisi olan

Köklüce (Venets)’den Avukat Levent Zekeriev Ahmedov, Koca Yusuf Derneği avukatı ilan edildi. Dernek kuruluşuna katkıda bulunan ve kurucu olanların arasında bulunan Kaolinovo’dan Sevgin Lütfi Hilmi, Eski Cuma’dan, 1957 yılında Moskova’da Dünya yarışmalarında üçüncülük kazanan İvan Angelov İvanov, NÜVVAB öğretmeni Celil Celil, Şumnu’dan Yono Tsenov, Emel Seyhan, Cengiz Tefik, Cahide Ercan,  Burgas’tan 2 kez dünya yarışmalarında üçüncülük kazanan Donço Jekov, Hitrino’dan İlhan Mustafa ve Seniha Hanım, Aytos’tan Güreş Antrenörü Rujdi Ahmet gibi Kuzeydoğu Bulgaristan’ın farklı farklı belediyelerinden aydın kişi ve güreşseverler vardı.
Koca Yusuf Spor ve Kültür Derneği kurulunca, Karalarlı Yusuf", "Şumnulu Yusuf", "Büyük Yusuf", “Terrible Turk” (Korkunç Türk) olarak tanınan ve bilinen, iri gövdesi, güreş becerisi, gücü ve sporcu ahlakı olan  Koca Yusuf’un adı yeniden canlandı. Hayırlı olsun!
Nurten Remzi

1 Kasım 2008 Cumartesi

BULGARİSTAN HELSİNKİ KOMİTESİNİN AÇIKLAMASI:

BORİSOV, KOMÜNİZMİN AĞIR BİR SUÇUNU HAKLI ÇIKARMAYA ÇALIŞIYOR.

İnsan hakları savunucu olan Bulgaristan Helsiniki Komitesi, Sofya Belediye Başkanı'nın yaptığı beyanatlar üzerine bir açıklama yaparak sözde "soya dönüş" hareketinin amaçlarının doğru olduğunu söylemek bir suçu haklı çıkarmakla eşdeğerdir, dedi. Yüksek idari makamlara gelme iddiasında olan Boyko Borisov'un komunizmin en ağır suçu olan 1985-1989 arasında zorla Bulgaristan Türkleri'nin isimlerinin değiştirilmesini haklı göstermeye çalışması kabul edilebilir bir şey değildir, bunu şiddetle kınıyoruz denildi. Ayrıca, Avrupa Birliği üyesi olan bir ülkeyi yönetme iddiasında olan Borisov'un bu sorumsuzca beyanatlarının insan hak ve özgürlükleri kadar etnik barışın korunması konusunda kendileri gibi düşünen bütün siyasi ve sivil toplum hareketleri tarafından kınanması çağrısında da bulunuldu.

17 Haziran 2008 Salı

BULGAR MERİDİAN MAÇ GAZETESİ:

Турция полудя!
Хиляди турци излязоха из улиците на по-големите градове в страната, за да отпразнуват победата над Чехия с 3:2

Медиите край Босфора: Отдръпнете се, идват турците!

http://www.meridianmatch.bg/?id=21421

16 Haziran 2008 Pazartesi

ÇILGIN TÜRKLER VİYANA'DA

Ay-yıldızlılarımız, kader maçında Çek Cumhuriyeti karşısında tarih yazdı. 2-0 geriye düştüğü maçı 3-2 kazanarak Çeyrek Finale kaldı.İşte zaferin an be an fotoğrafları...


Bulgar basınından maçla ilgili başlıklar:
Standart: Türkiye Çekleri 2 dakikada yok etti

9 Haziran 2008 Pazartesi

2008 AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASI

Bulgaristan'dan 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası karşılaşmalarını http://ep2008.ontheweb.bg/popup_diema.html adresinden izleyebilirsiniz. Bulgaristan Türk Gençliği olarak Ay-yıldızlılara başarılar diliyoruz.

18 Nisan 2008 Cuma

Herkül'le 20 yıl

Halterin yaşayan efsanesi Naim Süleymanoğlu, Bulgar zulmünden Türkiye'ye kaçışının 20. yıldönümünde 'manevi babası' 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın anıt mezarını ziyaret etti, bu tarihi günde duygularını Milliyet'le paylaştı.
ÖZEL RÖPORTAJ - MURAT AĞCA

Dünya onu 'cep herkülü' olarak tanıdı...Yüzlerce kiloluk ağırlıkları tüy gibi kaldıran bu 'küçük dev', kendisini Bulgarlaştırmak isteyenlerin yüklediği 'sahte isimlerin' ağırlığını daha fazla taşıyamamış, kurtuluşu öz vatanı Türkiye'ye iltica etmekte bulmuştu.


Aradan tam 20 yıl geçti; 50 dünya rekoruyla taçlanan üç olimpiyat ve sekiz Dünya şampiyonluğuyla dolu koskoca 20 yıl...Kendi kilosunun üç katından fazlasını kaldıran, tarihin gördüğü en büyük halterci Naim Süleymanoğlu, Türkiye'ye gelişinin 20. yıldönümünde 'manevi babası' Turgut Özal'ın anıt mezarını ziyaret ederken yanında Milliyet vardı. Naim, kaçışından bugüne yaşadıklarını anlattı...20 yıl önce kaçışın dünya çapında olay oldu.


- O günden, bu güne ne değişti?

- Ben geldiğimde Türkiye sporda başarıya aç, 20 yıldır olimpiyatta altın madalya bekleyen bir ülkeydi. Üzerime ağır bir yük binmişti. Türk sporunun o dönemde öncüsü ve lokomotifi olduğuma inanıyorum. Bunda şüphesiz merhum Özal'ın da büyük katkısı oldu. İlk kez ödül yönetmeliğini çıkarttı, başarılı sporcuları korumaya aldı.


Kaçış öykünün bilinmeyen yönlerini bizimle paylaşır mısın?

Aslında 1985'te Stockholm'deki turnuvada kaçmayı planlamıştım ama Türkiye'de gazeteler 'Naim kaçacak' diye yazınca olmadı. Aradan 1.5 yıl geçti. Bu sırada Bulgarlar'ın güvenini kazandım. Fakat ben kaçmayı kafaya koymuştum ve Melbourne'deki Dünya Şampiyonası'nda Türkler'in yardımıyla başardım.


Yakalanmaktan korkmadın mı?

Kormaz mıyım, o zaman Jivkov rejimi var. Ailemi geride bırakıyorum. Şüphelenmesinler diye yanıma para bile almamıştım. Yakalansaydım hapis yatabilirdim, spor hayatım biterdi. Fakat herşeyi göze alıp, 'Ölmek var, dönmek yok' dedim. 7 Aralık gecesi takımı terk ettim, 11 Aralık'ta Türkiye'ye geldim. Özal beni Londra'dan özel jetle aldırmıştı.


Bu süreçte Türkiye'ye varamayacağın şüphesine kapıldığın oldu mu?

Melbourne'de bir evde saklandım. Bulgar ajanlar bizim konsolosluğu ablukaya almış. O zaman ajanlarda şemsiye şeklinde tüfekler var. Konsoloslukta bana sahte pasaport düzenlediler. Adım Nuri'ydi ama soyadımı hatırlamıyorum. Yanımda bir görevliyle uçağa bindik, Londra'ya gideceğiz. Uçak, yakıt ikmali için indi, beni çıkarmadılar dışarı. O sırada uçağa polisler girdi, beni arıyorlar. Polis bir pasaportuma, bir yüzüme baktı. O anda çok heyecanlandım, yakalanacağım diye. Anladı ama bana dokunamadı.