1-BULGARİSTAN BAŞMÜFTÜLÜĞÜ VE SOFYA BÖLGE MÜFTÜLÜĞÜ
“Bratya Miladinovi” №27
Sofya 1000
Tel: +359 981 6001
Fax: +359 980 3058
2-AYTOS BÖLGE MÜFTÜLÜĞÜ
“Tsar Osvoboditel” sokağı №1
Aytos 8500
Tel: +359 558/6364
Fax: +359 558/6364
e-mail: mofty_aytos@mail.bg
3-DOBRİÇ BÖLGE MÜFTÜLÜĞÜ
“Konstantin Stoilov” sokağı №1
Dobrich 9300
Tel: +359 58/600029
4-HASKOVO BÖLGE MÜFTÜLÜĞÜ
“Otets Paisiy” sokağı №22
Haskovo 6300
Tel: + 359 38/62159
5-PLEVEN BÖLGE MÜFTÜLÜĞÜ
“Ruse” sokağı №13
Pleven 5800
Tel: + 359 64/807584
6-SMOLYAN BÖLGE MÜFTÜLÜĞÜ
“Çinar” sokağı №3
Smolyan 4700
Tel: +359 301/63344
7-GOTSE DELCHEV BÖLGE MÜFTÜLÜĞÜ
“Zvancharska” sokağı №3
Gotse Delchev 2900
Tel: +359 751/61132
Fax: +359 751/61132
e-mail: nevrokopli_muftu@abv.bg
8-PLOVDİV BÖLGE MÜFTÜLÜĞÜ
“6-ti Septemvri” sokağı №157, kat. 2, ap. 17, p.k. 227
Plovdiv 4000
Tel: +359 32621137
Fax: + 359 32621137
e-mail: muftufilibe@abv.bg
9-KIRCAALİ BÖLGE MÜFTÜLÜĞÜ
“Momchil voyvoda” sokağı №3
Kırcaali 6600
Tel: +359 36/138043
10-SİLİSTRA BÖLGE MÜFTÜLÜĞÜ
“Nikola Yonkov Vapcarov” sokağı №39
SİLİSTRA 7500
11-RAZGRAD BÖLGE MÜFTÜLÜĞÜ
“Aprilsko vastanie” sokağı №13
Razgrad 7200
Tel: +359 84/661356
12-KRUMOVGRAD BÖLGE MÜFTÜLÜĞÜ
Merkez camii yanı
Krumovgrad 6900
Tel: +359 89 9836929
13-ŞUMEN BÖLGE MÜFTÜLÜĞÜ
“Rakovska” sokağı №36
Şumen 9700
Tel: +359 54/802875
Fax: +359 54/802875
e-mail: mufty_shumen@mail.bg
Osmanlı torunu Evlad-ı Fatihanlar... Geçmişi bilerek onu unutmadan, geleceğe kanat açanlar... Biz bize benzeriz ve özgün olma iddiasındayız. Kuruluş: Sofya 26 Mart 2008, Halen yayın: İstanbul
29 Ekim 2008 Çarşamba
TÜRKİYE CUMHURİYETİ KURULUŞUNUN 85. YILI
27 Ekim 2008 Pazartesi
BULGARİSTAN'DA TÜRK DÜŞMANLARI
BOYKO BORİSOV
Sofya belediye başkanı ve GERB adlı partinin resmi olmayan başkanı.
Son günlerde DPS'nin terörist hareketlere meyledeceğini iddia ederek gündeme oturdu. Son 15 yıl içinde Bulgaristan'da 1500 cami inşa edilmiş, Yunanistan'da ise hiç bir cami yapılmasına izin verilmezmiş. "Bu kadar da tolerans olmaz ki" demiş sayın itfaiyecimiz. Bilmeyenler için söyleyelim Borisov itfaiyecilik okulundan mezun. Hatta kendileri 1989 olaylarında Dulovo taraflarında görev yapmış ekin tarlalarını korumuşlar çünkü Türkler kasıtlı olarak tarlaları yakıp devlete zarar veriyorlarmış. Siz kaç canı yaktınız Borisov. Bunun hesabını hiç kimse vermedi. Bir bilgi daha aktarayım bu Boyko Borisov denilen kişi Todor Jivkov'un özel korumalığını yapmıştır.
Bir anımı anlatayım size: Türkiye'den Bulgaristan'a bir misafirim gelmişti . Sokakları dolaşırken bir poster göstedim kendisine. Dedim ki, abi sence bu kişi, ne iş yapar. Adam baktı ve hiç tereddt etmeden: şarkıcı dedi. İşte olay budur.
26 Ekim 2008 Pazar
DÜNYACA ÜNLÜ HEYKELTRAŞ VEJDİ RAŞİDOV DEMİŞ Kİ:
TÜRKLERLE BULGARLAR BİRBİRİNİ KESMEYECEK!
Ne büyük bir buluş.
Daha başka neler demiş... Demiş ki, 8 milyon Bulgarın 300 bin Türkü keseceği veya bunun tersi olacağını iddialarına bir son veilmeli. Böyle bir şey bir kere çok komik ikincisi de aptalca bir şey.
Ahmed Doğan ve DPS düşmanı komünist Raşidov kalkmış neyin ne olduğunu ve ne olmayacağını söylüyor. Bir kere Bulgarların nüfusu 8 milyon değil, Bulgaristan Türkleri de 300 bin değil. Bulgarlara yaranmak için gerçekleri yok sayan bu adamın Türklere ne faydası olmuş.
Türklerin ve Müslümanların haksız yere Bulgarları kesmeyeceği her Allah'ın kulu bilir, senin söylemene gerek yok. Ama Bulgarların bizi yok etmek istemedikleri hakkında o kadar emin konuşamam.
En ağrımıza giden konu da şu ki, müessif Ahmet Emin olayından sonra Türklerle alakası olmayan, onların dertlerini dert edinmeyen Sezgin Mümün, Osman Oktay ve Vejdi Raşidov gibiler medyaya çıkıp ahkam kesmeye kalkıyor olmaları. Tabi milletimiz kimin ne olduğunu çok iyi bildiği için olanları sükunetle izliyor.
Ne büyük bir buluş.
Daha başka neler demiş... Demiş ki, 8 milyon Bulgarın 300 bin Türkü keseceği veya bunun tersi olacağını iddialarına bir son veilmeli. Böyle bir şey bir kere çok komik ikincisi de aptalca bir şey.
Ahmed Doğan ve DPS düşmanı komünist Raşidov kalkmış neyin ne olduğunu ve ne olmayacağını söylüyor. Bir kere Bulgarların nüfusu 8 milyon değil, Bulgaristan Türkleri de 300 bin değil. Bulgarlara yaranmak için gerçekleri yok sayan bu adamın Türklere ne faydası olmuş.
Türklerin ve Müslümanların haksız yere Bulgarları kesmeyeceği her Allah'ın kulu bilir, senin söylemene gerek yok. Ama Bulgarların bizi yok etmek istemedikleri hakkında o kadar emin konuşamam.
En ağrımıza giden konu da şu ki, müessif Ahmet Emin olayından sonra Türklerle alakası olmayan, onların dertlerini dert edinmeyen Sezgin Mümün, Osman Oktay ve Vejdi Raşidov gibiler medyaya çıkıp ahkam kesmeye kalkıyor olmaları. Tabi milletimiz kimin ne olduğunu çok iyi bildiği için olanları sükunetle izliyor.
15 Ekim 2008 Çarşamba
13 Ekim 2008 Pazartesi
MEDRESETÜN NÜVVAB
Kitabı satın almak isteyenler bizimle irtibata geçebilirler. Fiyatı: 15,00 TL bulgaristanalperenleri@gmail.com
10 Ekim 2008 Cuma
Pomakların, Kuman Türklerine dayanan tarihi geçmişi vardır
Yazan: Basri Zilabid
Pomaklar, Balkanlarda Pomakça konuşan Müslümanlara verilen bir addır. Pomakların, Kuman Türklerine dayanan uzun bir tarihi geçmişi vardır. Kuman Türkleri miladi 916 yılında Kuzey Çin’den ayrılarak önlerine çıkan Ruslarla savaşıp, XI. ve XII. yüzyılda Ukrayna ve Romanya üzerinden Balkanlara inmeğe başlayan bir Türk kavmidir. İlk olarak kuzey Bulgaristan’a daha sonra güneye doğru inerek Rodoplara ve Makedonya’nın doğu kısımlarına yerleşmişlerdir. Yerleştikleri bölgelere Kumanova, Kumantsi, kumança gibi isimler vermişlerdir.
Kuman ve Peçenek Türkleri’nin 1087’de kurdukları federasyonun 1091’de yıkılması neticesinde Kuman Türk boylarından birçoğu Romanya, Macaristan, Avusturya ve Çekoslovakya içlerine kadar giderek gayri Türk unsurların içinde Hıristiyanlığı kabul etmişler ve etnik varlıklarını kaybetmişlerdir. Batı Trakya ile Rodop ve Prin bölgelerinin dağlık kesimlerinde ise bir hayli Kuman Türk boyu kalmıştır.
1065 yıllarından itibaren Bizans, Slavların güneye inmelerini önlemek amacıyla Konya’nın bazı kesimlerinden birçok Türk kabilelerini gayet tavizkar tekliflerle Teselya ile Makedonya ve Rodoplara götürüp iskan ettirmiştir. Bu kabilelerin 55-60 bin kişilik bir topluluk olduğu Bizans kroniklerinde belirtilmektedir. Daha sonra 1345 yılında Gazi Umur Beyin fütuhatına sahne olan bu bölgelere 100 bin kadar Yörük Türkmen iskan edilmiştir.
Anadolu’dan iskan edilen bu Türk-Müslüman grup-ları bu bölgede yaşayan Kuman Türkleri arasında İslamiyetin yayılmasında etkili rol oynamışlardır. Bu gruplar arasında şeyh, abdal, derviş, gibi İslam misyonerleri İslam’ın propagandasını yapmışlardır. Bulgar tarihçileri Zlatarski ve İreçek İslam Dini mis-yonerlerinin Bulgaristan’da İslam propagandasını yaptıklarını ve XIII. asra kadar İslam dininin bu yörelerde yayıldığını belirtmektedir. Tarihi verilere göre Kuman Türkleri’nin ihtida ederek Müslüman oluşları Osmanlı’nın bölgeye gelmesinden önceye rastlamaktadır.
Kuman Türkleri Anadolu’dan gelen Müslüman kardeşlerine maddi ve manevi yardımlarda bulunmuşlar, “öncü”, “ardcı” ve “ileri keşif” kolu olarak aktif görevlerde bulunmuşlardır. Slavlar Kuman Türk Müslümanlarına Osmanlı ordularına yardım ettikleri için yardımcı anlamına gelen “pomagaç” adını vermişler ve bu zamanlarda Pomak şeklini almıştır. Ancak bu kelime Osmanlı müelliflerinin eserlerinde geçmediği gibi, Pomak adına da hiçbir yerde rastlanmamaktadır. Bu tabir Türkçe eserlerde ancak 1877-1878 Türk-Rus harbinden sonra Balkanlar’dan gelen muhaceretler dolayısıyla rastlanır.
Pomaklar bütün tarihleri boyunca Osmanlı Devletine sadakat ile hizmet etmiştir. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşının elim neticeleri Rodopların Rus ordusu ve Bulgar komitacıların istila tehlikesine kaldığı vakit, Rodop Türkleriyle Pomaklar yine birlik ve beraberlik içinde düşmanlarını bu bölgeye sokmamışlardır. 3 Mart 1878’de imzalanan Ayastefanos andlaşması hükümlerine itiraz etmişler ve oturdukları bölgede “Muvakkat hükümet” kurmuşlardır. Bulgar-Rus kuvvetleri muahede şartlarını yerine getirmek için, Pomaklara saldırdılar. Pomaklar ve Rodop Türkler’i, aylarca mukavemet edip memleketlerine düşmanı sokmadılar. 1878 Haziran ayından itibaren büyük Avrupa devletlerinin ve Osmanlı Devleti’nin mümessilleri Berlin’de barış müzakerelerine başladıkları vakit, Rodoplar’da savaş devam ediyordu. Bu çetin mücadele Berlin’de toplanan kongre üzerinde etkili oldu ve çeşitli milletlerin temsilcilerinden oluşan bir heyet, Rodoplar’a gönderildi. Neticede Pomaklar arzularına kavuştular. Berlin Kongresi kararları gereğince müstakil bir “Şarkî Rumeli Vilâyeti” kuruldu ve Pomaklar’ın vatanı düşman istilasından kurtuldu.
Pomaklar’ın konuştukları dile gelince, % 30 Ukrayna Slavcası, % 25 Kuman-Kıpçakçası, % 20 Oğuz Türkçe’si, % 15 Nugayca ve % 10 Arapça’dan müteşekkildir. Buna göre Bulgarlar’ın iddia ettikleri gibi Pomakça’nın Bulgarca’nın bir şivesi olduğunu söylemeye imkan yoktur. Pomaklar bugün Bulgaristan güneyinde, Yunanistan’ın kuzeyinde, Makedonya’nın çeşitli bölgelerinde ve Türkiye’nin kuzeybatısında ve güney orta bölümlerinde yaşamaktadırlar. Bugün kendini Pomak kabul edenlerin sayısı 500 bini aşmaktadır.
Pomaklar umumiyetle zeki, çalışkan ve cesur insanlar olup, daha ziyade ziraat ve ticaretle ile meşguldürler. Şehirlerde oturanların çoğu Türkçe konuşur. Bunlar Türk-İslam medeniyeti içinde gelişmiş olduklarından, bugün duyguları ile Türklüğe bağlı yaşamışlar ve onun keder ve saadetini paylaşmayı bir vazife bilmişlerdir.
BİBLİYOGRAFYA
• ACAROĞLU, Türker, “Bulgaristan”, Türk Ansiklopedisi, VII/377-396, Ank. 1956
• (ALTINAY), Ahmet Refik, Türk İdaresinde Bulgaristan, Devlet Matbaası, İst. 1933
• AYDINLI, Ahmet, Batı Trakya Faciasının İçyüzü, Akın Yay., İst. 1971
• ÇAVUŞOĞLU, Halim, Balkanlarda Pomak Türkleri, Köksav Yay., Ank. 1993
• EREN, A. Cevat, “Pomaklar”, İA, İX/572-576, İst. 1964
• ----, “Pomaklara Dair”, Türk Kültürü, Sayı 4 (Şubat) Ank. 1963
• FEHER, Geza, Bulgar Türkleri Tarihi, TTK, Ank. 1999
• KONSTANTİNOV, Yulian, “Strategies for Sustaining a Vulnerable Identity: The Case of the Bulgarian Pomaks”, Muslim Identity an The Balkan State, London 1997
• MEMİŞOĞLU, Hüseyin, Pomak Türklerinin Tarihi Geçmişinden Sayfalar, Ank. 1991
• “POMAKLAR”, Müslüman Halklar Ansiklopedisi (MHA), İST. 1991
• “RODOPLAR VE POMAK TÜRKLERİ” , Türk Dünyası, Sayı 28, İst. 1973
• YÜCEL, Yaşar, “Balkanlarda Türk Yerleşmeleri ve Sonuçları”, Bulgaristan’da Türk Varlığı (Bildiriler) TTK, Ank. 1992.
Kuman ve Peçenek Türkleri’nin 1087’de kurdukları federasyonun 1091’de yıkılması neticesinde Kuman Türk boylarından birçoğu Romanya, Macaristan, Avusturya ve Çekoslovakya içlerine kadar giderek gayri Türk unsurların içinde Hıristiyanlığı kabul etmişler ve etnik varlıklarını kaybetmişlerdir. Batı Trakya ile Rodop ve Prin bölgelerinin dağlık kesimlerinde ise bir hayli Kuman Türk boyu kalmıştır.
1065 yıllarından itibaren Bizans, Slavların güneye inmelerini önlemek amacıyla Konya’nın bazı kesimlerinden birçok Türk kabilelerini gayet tavizkar tekliflerle Teselya ile Makedonya ve Rodoplara götürüp iskan ettirmiştir. Bu kabilelerin 55-60 bin kişilik bir topluluk olduğu Bizans kroniklerinde belirtilmektedir. Daha sonra 1345 yılında Gazi Umur Beyin fütuhatına sahne olan bu bölgelere 100 bin kadar Yörük Türkmen iskan edilmiştir.
Anadolu’dan iskan edilen bu Türk-Müslüman grup-ları bu bölgede yaşayan Kuman Türkleri arasında İslamiyetin yayılmasında etkili rol oynamışlardır. Bu gruplar arasında şeyh, abdal, derviş, gibi İslam misyonerleri İslam’ın propagandasını yapmışlardır. Bulgar tarihçileri Zlatarski ve İreçek İslam Dini mis-yonerlerinin Bulgaristan’da İslam propagandasını yaptıklarını ve XIII. asra kadar İslam dininin bu yörelerde yayıldığını belirtmektedir. Tarihi verilere göre Kuman Türkleri’nin ihtida ederek Müslüman oluşları Osmanlı’nın bölgeye gelmesinden önceye rastlamaktadır.
Kuman Türkleri Anadolu’dan gelen Müslüman kardeşlerine maddi ve manevi yardımlarda bulunmuşlar, “öncü”, “ardcı” ve “ileri keşif” kolu olarak aktif görevlerde bulunmuşlardır. Slavlar Kuman Türk Müslümanlarına Osmanlı ordularına yardım ettikleri için yardımcı anlamına gelen “pomagaç” adını vermişler ve bu zamanlarda Pomak şeklini almıştır. Ancak bu kelime Osmanlı müelliflerinin eserlerinde geçmediği gibi, Pomak adına da hiçbir yerde rastlanmamaktadır. Bu tabir Türkçe eserlerde ancak 1877-1878 Türk-Rus harbinden sonra Balkanlar’dan gelen muhaceretler dolayısıyla rastlanır.
Pomaklar bütün tarihleri boyunca Osmanlı Devletine sadakat ile hizmet etmiştir. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşının elim neticeleri Rodopların Rus ordusu ve Bulgar komitacıların istila tehlikesine kaldığı vakit, Rodop Türkleriyle Pomaklar yine birlik ve beraberlik içinde düşmanlarını bu bölgeye sokmamışlardır. 3 Mart 1878’de imzalanan Ayastefanos andlaşması hükümlerine itiraz etmişler ve oturdukları bölgede “Muvakkat hükümet” kurmuşlardır. Bulgar-Rus kuvvetleri muahede şartlarını yerine getirmek için, Pomaklara saldırdılar. Pomaklar ve Rodop Türkler’i, aylarca mukavemet edip memleketlerine düşmanı sokmadılar. 1878 Haziran ayından itibaren büyük Avrupa devletlerinin ve Osmanlı Devleti’nin mümessilleri Berlin’de barış müzakerelerine başladıkları vakit, Rodoplar’da savaş devam ediyordu. Bu çetin mücadele Berlin’de toplanan kongre üzerinde etkili oldu ve çeşitli milletlerin temsilcilerinden oluşan bir heyet, Rodoplar’a gönderildi. Neticede Pomaklar arzularına kavuştular. Berlin Kongresi kararları gereğince müstakil bir “Şarkî Rumeli Vilâyeti” kuruldu ve Pomaklar’ın vatanı düşman istilasından kurtuldu.
Pomaklar’ın konuştukları dile gelince, % 30 Ukrayna Slavcası, % 25 Kuman-Kıpçakçası, % 20 Oğuz Türkçe’si, % 15 Nugayca ve % 10 Arapça’dan müteşekkildir. Buna göre Bulgarlar’ın iddia ettikleri gibi Pomakça’nın Bulgarca’nın bir şivesi olduğunu söylemeye imkan yoktur. Pomaklar bugün Bulgaristan güneyinde, Yunanistan’ın kuzeyinde, Makedonya’nın çeşitli bölgelerinde ve Türkiye’nin kuzeybatısında ve güney orta bölümlerinde yaşamaktadırlar. Bugün kendini Pomak kabul edenlerin sayısı 500 bini aşmaktadır.
Pomaklar umumiyetle zeki, çalışkan ve cesur insanlar olup, daha ziyade ziraat ve ticaretle ile meşguldürler. Şehirlerde oturanların çoğu Türkçe konuşur. Bunlar Türk-İslam medeniyeti içinde gelişmiş olduklarından, bugün duyguları ile Türklüğe bağlı yaşamışlar ve onun keder ve saadetini paylaşmayı bir vazife bilmişlerdir.
BİBLİYOGRAFYA
• ACAROĞLU, Türker, “Bulgaristan”, Türk Ansiklopedisi, VII/377-396, Ank. 1956
• (ALTINAY), Ahmet Refik, Türk İdaresinde Bulgaristan, Devlet Matbaası, İst. 1933
• AYDINLI, Ahmet, Batı Trakya Faciasının İçyüzü, Akın Yay., İst. 1971
• ÇAVUŞOĞLU, Halim, Balkanlarda Pomak Türkleri, Köksav Yay., Ank. 1993
• EREN, A. Cevat, “Pomaklar”, İA, İX/572-576, İst. 1964
• ----, “Pomaklara Dair”, Türk Kültürü, Sayı 4 (Şubat) Ank. 1963
• FEHER, Geza, Bulgar Türkleri Tarihi, TTK, Ank. 1999
• KONSTANTİNOV, Yulian, “Strategies for Sustaining a Vulnerable Identity: The Case of the Bulgarian Pomaks”, Muslim Identity an The Balkan State, London 1997
• MEMİŞOĞLU, Hüseyin, Pomak Türklerinin Tarihi Geçmişinden Sayfalar, Ank. 1991
• “POMAKLAR”, Müslüman Halklar Ansiklopedisi (MHA), İST. 1991
• “RODOPLAR VE POMAK TÜRKLERİ” , Türk Dünyası, Sayı 28, İst. 1973
• YÜCEL, Yaşar, “Balkanlarda Türk Yerleşmeleri ve Sonuçları”, Bulgaristan’da Türk Varlığı (Bildiriler) TTK, Ank. 1992.
9 Ekim 2008 Perşembe
Bulgaristan'da Türk Sivil Toplum Kuruluşları
1. "BARIŞ" TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİ - VARNA
http://baris.free.bg/
2. "GÜNEŞ" TÜRKİYE İLE KÜLTÜREL İLİŞKİLER DERNEĞİ
http://www.gunes-ruse.com/
3. KIRCALİ „KADRİYE LATİFOVA” DEVLET MÜZİK ve DRAM TİYATROSU
http://www.dmdtkardjali.com/tr/
4. KIRCAALI "ÖMER LÜTFİ" KÜLTÜR DERNEĞİ
http://www.turkkulturevi.net/tr/
5. XXI. YÜZYIL TÜRK KÜLTÜR MERKEZİ - SOFYA
http://www.tkc21.hit.bg/
6. "RECEP KÜPÇÜ" TÜRK KÜLTÜR MERKEZİ- BURGAZ
http://www.tcc-bg.org/
7. Razgrad Nazım Hikmet Devlet Müzikal ve Drama Tiyatrosu
8. GÜL VAKFI - PLOVDİV
http://www.fondaciaroza.org/
9. BULGARİSTAN MÜSLÜMANLARI BAŞMÜFTÜLÜĞÜ
http://genmufti.net/
10. ŞUMNU KÜLTÜR EVİ
http://www.sumnuturkleri.com/
mozaikdergisi@abv.bg
11. ŞUMNU NAZIM HİKMET KÜLTÜR EVİ
nurtenremzi@abv.bg
nurtenremzi@hotmail.com
12. DELİORMAN YAZARLAR DERNEĞİ
13. TUTRAKAN CEMAAT-İ İSLAMİYE ENCÜMENLİĞİ
(MÜSÜLMANSKO NASTOYATELSTVO)
http://www.mn.tutrakan.org/index.html
Torlak (Tsar Kaloyan)“Ahmet Şerif” Kütüphanesi
Sorumlusu: Pakize Canfer
Telefon:00359 899 549 746
http://baris.free.bg/
2. "GÜNEŞ" TÜRKİYE İLE KÜLTÜREL İLİŞKİLER DERNEĞİ
http://www.gunes-ruse.com/
3. KIRCALİ „KADRİYE LATİFOVA” DEVLET MÜZİK ve DRAM TİYATROSU
http://www.dmdtkardjali.com/tr/
4. KIRCAALI "ÖMER LÜTFİ" KÜLTÜR DERNEĞİ
http://www.turkkulturevi.net/tr/
5. XXI. YÜZYIL TÜRK KÜLTÜR MERKEZİ - SOFYA
http://www.tkc21.hit.bg/
6. "RECEP KÜPÇÜ" TÜRK KÜLTÜR MERKEZİ- BURGAZ
http://www.tcc-bg.org/
7. Razgrad Nazım Hikmet Devlet Müzikal ve Drama Tiyatrosu
8. GÜL VAKFI - PLOVDİV
http://www.fondaciaroza.org/
9. BULGARİSTAN MÜSLÜMANLARI BAŞMÜFTÜLÜĞÜ
http://genmufti.net/
10. ŞUMNU KÜLTÜR EVİ
http://www.sumnuturkleri.com/
mozaikdergisi@abv.bg
11. ŞUMNU NAZIM HİKMET KÜLTÜR EVİ
nurtenremzi@abv.bg
nurtenremzi@hotmail.com
12. DELİORMAN YAZARLAR DERNEĞİ
13. TUTRAKAN CEMAAT-İ İSLAMİYE ENCÜMENLİĞİ
(MÜSÜLMANSKO NASTOYATELSTVO)
http://www.mn.tutrakan.org/index.html
Torlak (Tsar Kaloyan)“Ahmet Şerif” Kütüphanesi
Sorumlusu: Pakize Canfer
Telefon:00359 899 549 746
26 Eylül 2008 Cuma
KADİR GECENİZ MÜBAREK OLSUN
24 Eylül 2008 Çarşamba
23 Eylül 2008 Salı
BULGARİSTAN TÜRKLERİ İLE İLGİLİ KİTAPLAR
ZÜLMÜN ATEŞ ÇEMBERİ - BELENE
GAZETECİNİN ARTIK YILI
V İMETO NA İMETO
TURSKİ GAMBİT
SOFYA İSLAM ENSTİTÜSÜ - ANILAR BELGELER
GAZETECİNİN ARTIK YILI
17 Eylül 2008 Çarşamba
Hak ve Özgürlükler Hareketi camileri savundu ve etnik saldırılara karşı çıktı
HÖH milletvekili Ahmet Hüseyin yakın zamanda Pleven ve Yambol camilerine çirkin yazılar yazıldığını, Kazanlık camiinini ise yarısının ateşe verildiğini söyledi. Plovdiv milletvekili olan A. Hüseyin ayrıca “Yüzyıllar boyunca diğer dini topluluklarla anlayış içinde yaşıyoruz ancak böyle çirkin saldırıların bu toleransın bazen ne kadar suni olduğunu gösteriyor.” dedi.
HÖH’e göre Bulgaistan’da dinlerarası tolerans gerçek değil, suni. Ahmed Doğan’ın partisinden böyle bir açıklama yapılmasının sebebi, son zamanlarda camilere yapılan çirkin saldırılarda artışın meydana gelmesi.
HÖH parti grubu, meclis İnsan Hakları ve Dinler Komisyonu’nun özel bir oturumda İçişleri Bakanı’ndan etnik temele dayalı sürtüşmelerin olmaması için ne gibi önlemler alındığını rapor etmesini istediler. Milletvekili A. Hüseyin, 11 Eylül’de Plovdiv’de bir müslümanın camiye giderken dövüldüğünü ve caminin taşlandığını da bildirdikten sonra, “Hak ve Özgürlükler Hareketi parlamento içinde ve dışında bulunan siyasi partilere çağrıda bulunuyor ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için herkesin elinden geleni yapmasını bekliyor.” Dedi.
HÖH parti grubu, meclis İnsan Hakları ve Dinler Komisyonu’nun özel bir oturumda İçişleri Bakanı’ndan etnik temele dayalı sürtüşmelerin olmaması için ne gibi önlemler alındığını rapor etmesini istediler. Milletvekili A. Hüseyin, 11 Eylül’de Plovdiv’de bir müslümanın camiye giderken dövüldüğünü ve caminin taşlandığını da bildirdikten sonra, “Hak ve Özgürlükler Hareketi parlamento içinde ve dışında bulunan siyasi partilere çağrıda bulunuyor ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için herkesin elinden geleni yapmasını bekliyor.” Dedi.
Kaynak: http://www.dnes.bg/ Bulgarca'dan Türkçe'ye tercüme edilmiştir.
ДПС защити джамиите и скочи срещу етническите ексцесии
Според ДПС толерантността между различните религии у нас е изкуствена. В декларация от движението на Ахмед Доган посочиха, че повод за изявлението им са зачестилите случаи на посегателства срещу джамии.Ахмед Юсеин припомни, че преди време джамиите в Плевен и Ямбол са осъмнали с обидни надписи, наполовина е била опожарена джамията в Казанлък. "От стотици години живеем в разбирателство с другите религиозни общности, но подобни грозни факти показват, че тази толерантност, за която говорим, понякога е много изкуствена", каза депутатът от ДПС.Парламентарната група на Сокола настоя да бъде свикано специално заседание на Комисията по правата на човека и вероизповеданията, на което министърът на вътрешните работи Михаил Миков да докладва какви мерки са взети, за да няма ексцесии на етническа основа в страната. Юсеин съобщи още, че на 11 септември в Пловдив български гражданин мюсюлманин, отивайки на молитва, е пребит от младежи, а джамията е била замеряна с камъни."ДПС призовава парламентарните и извънпарламентарните политически сили да направят всичко възможно подобни събития да не се повтарят", каза депутатът.
6 Eylül 2008 Cumartesi
İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş restore edilen Filibe Cuma Camii'ni açtı
Uzunca bir zamandan beri harab olan Filibe Muradiye camii İstanbul Büyükşehir Belediyesinin imkanlarıyla restore ediliyordu, nihayet 5 eylül 2008 cuma günü bu restorasyon tamamlandı ve İstanbuldan gelen heyetle birlikte Belediye Başkanı Kadir Topbaş caminin açılış kurdelasını kesti. Türkiyeden gelen heyette Çevre Bakanı Veysel Eroğlu, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ valileri de bulunuyordu. Cami açılışına Bulgaristandan Çevre Bakanı Dr. Cevdet Çakırov, Plovdiv Valisi Todor Petkov, Belediye Başkanı Slavço Atanasov milletvekili Ahmed Hüseyin, Başmüftü Dr. Mustafa Hacı ile birlikte bölge müftüleri ve vatandaşlar katıldı.
2 Eylül 2008 Salı
Müslüman öğrenciler, İslami konulardaki bilgilerini Sofya'da yarıştırdı
Bu yıl ikincisi düzenlenen Temel İslami Bilgiler Yarışması Sofya'da gerçekleştirildi. Yarışmaya ülke genelinden on yedi bölge müftülüklerini temsilen katılan öğrenciler, temel dini bilgiler konularında birbirleri ile yarıştı. Bu yılki Kuran kurslarına katılan öğrenciler arasından bölgelerde yapılan dini bilgiler yarışmasında dereceye kalanlar Sofya'daki yarışmaya katılma hakkı kazandı. Sofya'daki yarışmada öğrencilere genel dini bilgiler, İslam dini, Hz. Peygamberimiz'in hayatı ile ilgili sorular soruldu ve Kuran'dan kısa sureler okumaları istendi. Üç kişiden oluşan ve her bir şehri temsil eden öğrenciler, akaid, fıkıh, ahlak ve Peygamberimizin hayatı ile ilgili soruları başarı ile cevapladı. Öğrencilerin verdikleri cevaplar üç kişilik jüri tarafından çeşitli puanlar verilerek değerlendirildi. Yarışma sonunda ilk sırayı 177 puan ile Aytos bölge müftülüğü elde etti. Yarışmada 176 puan ile Razgrad ikinci ve 174 puan ile Pazarcik bölge müftülüğü üçüncü oldu.
Yarışmaya Bulgaristan Başmüfütüsü Mustafa Aliş başta olmak üzere, Türkiye'nin Din Ateşesi, bölge müftüleri, öğretmenler, öğrenci velileri ve davetliler katıldı. Başmüftü Mustafa Aliş, programda yaptığı konuşmada, yarışma ile kimin daha çok bildiğinin öne çıkartılmasından ziyade, öğrencilerin böyle bir ortamda bir araya gelmelerinin hedeflendiğini belirtti. Bu tip eğitim programlarına büyük ihtiyaç olduğunun altını çizen Aliş, dini eğitimi alan kişilerin topluma daha hoşgörülü baktığını ifade ederek, bu tür eğitim faaliyetlerinin önemine değindi. Sofya, Zaman
Yarışmaya Bulgaristan Başmüfütüsü Mustafa Aliş başta olmak üzere, Türkiye'nin Din Ateşesi, bölge müftüleri, öğretmenler, öğrenci velileri ve davetliler katıldı. Başmüftü Mustafa Aliş, programda yaptığı konuşmada, yarışma ile kimin daha çok bildiğinin öne çıkartılmasından ziyade, öğrencilerin böyle bir ortamda bir araya gelmelerinin hedeflendiğini belirtti. Bu tip eğitim programlarına büyük ihtiyaç olduğunun altını çizen Aliş, dini eğitimi alan kişilerin topluma daha hoşgörülü baktığını ifade ederek, bu tür eğitim faaliyetlerinin önemine değindi. Sofya, Zaman
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)