16 Ekim 2021 Cumartesi

1930'lu Yıllarda Deliorman Türkleri Arasında Protestanlığı Yaymak İçin Görevlendirilen Misyoner Layoş Döbröşi'nin Mektupları

 

Böyle bir kitabın varlığından bizi haberdar eden Şumnu Nüvvab İHL Öğretmeni Mehmet HASAN Hocaya teşekkür ederiz. BTG

Kitabın orijinal künyesi:
Yazar Adı: Döbrőssy Lajos (Döbröşi Layoş)

Kitap Adı: „KRISZTUSÉRT JÁRVÁN KÖVETSÉGBEN“ (Çevisi: İsa Misyonunda)

Hét év a minárék tövében. (Çeviri: Minarenin dibinde yedi yıl)

Pécel, 2006

Bulgarca çeviri künyesi:

Yazar adı: Layoş Döbröşi

Kitap adı: MİSİYATA

na edin ungarets 

na bılgarska zemya

Çevirisi: Bir Macar'ın Bulgar topraklarındaki misyonu

Tercüme: Stefka Hrusanova

Derleyen, İlmi Redaktör, Önsöz: Doç. Dr. Veneta Yankova

Arka yayınevi, Sofya 2018

İÇİNDEKİLER

1930'larda Şumnu ve Deliorman'da Layoş Döbryöşi'nin "Türk Misyonu" / 7

Macar baskısına önsöz / 21

Layoş Döbröşi (1906–1992) / 29

Türk misyonunun tarihi / 50

Layos Döbröşi'nin Editörümüze Mektubu / 64

Bayan Layoş Döbröşi'den Editörümüze Mektup / 67

Reformist Misyoner Papaz Layos Dröbröşi'nin Mektup / 69

[Şövalye Dr. Sandor Chia:] Bulgaristan Türkleri Arasında / 73

Layoş Döbröşi'den dergimizin okuyucularına bir mektup / 89

Dergimizin okuyucularına Layoş Döbröşi'nin Mektubu / 97

Bulgaristan Türkleri arasında misyoner olan Layoş Döbröşi'nin Mayıs [1931] aylık raporu / 100

Layoş Döbröşi'nin son mektubu / 121

Layoş Döbröşi'nin gezici sekreterimize [Istvan Morvai] mektup / 126

1933

Ramazan ayı / 133

Bir Türk hocanın evine ziyaret / 137

Kurban / 140

Türk misyonumuzdan görüntüler / 143

Günahkarlar ve fanatikler arasında / 146

Varna'daki Tatiller / 152

Ali Usta, kör müezzin ve terzi çırağı

Müslüman defin ve cenaze gelenekleri / 161

Istvan Morvai: Türk Kardeşler Arasında / 168

Deliorman'a misyoner gezisi / 172

Günlükten alıntı / 177

Türkler, Bulgarlar ve Macarlar Arasında / 189

Muhabbet / 194

1935

Türkler, Bulgarlar ve Çingeneler Arasında Bir Hafta / 198

Baba Kondu / 201

Panayır / 208

1936

Türk şekercisinin mesajı / 211

Kızılbaşlar / 215

Varna / 219

Karalar / 222

Türk düğünü / 227

Pomaklar / 230

Hacı ağa / 234

Bibliyografya / 238


Kitabın Macarca orijinal kapağı


15 Ekim 2021 Cuma

https://www.gastearsivi.com/ara/bulgaristan : ARAŞTIRMACILAR İÇİN ÖNEMLİ BİR KAYNAK: GASTE ARŞİVİ

 

GASTE ARŞİVİNİN arama kısmına Bulgaristan yazarak sitede yüklü tüm gazetelerde geçen Bulgaristan geçen sayfaları size getirecektir. Kolay gelsin. 

13 Ekim 2021 Çarşamba

AĞMAÇ KÖYÜ (BALCI AHMET) ve RAZGRAT KASABASININ KURULUŞU VE BUGÜNÜ, MEHMET ARSLAN (CUMALI)

 

Başlık: 
Ağmaç köyü (Balcı Ahmet)
Dil: 
Türkçe
Yazar: Mehmet Arslan Cumalı
Yayın Bilgileri: 
İzmir : AjanSay, 2002.
Fiziksel Tanımlama: 
72 s. ; 20 cm.

Başlık: Razgrat kasabası'nın kuruluşu ve bugünü 

ISBNp: 9756766751 

Dil: Türkçe 

Yazar: Arslan-Cumalı, Mehmet 

Yayın Bilgileri: Tekirdağ : Ay Yayınları, 2005. 

Fiziksel Tanımlama: VIII, 56 s. : res. ; 20 cm.

Şumnu Nüvvab Öğretmeni Mehmet Hasan'ın katkılarıyla.

12 Ekim 2021 Salı

ŞUMNULU BİR EĞİTİMCİ VE DAVA ADAMI: NECİB ASIM HASAN, VEDAT S. AHMED

 


ŞUMNULU BİR EĞİTİMCİ VE DAVA ADAMI: NECİB ASIM HASAN
VEDAT S. AHMED
Müslümanlar Dergisi (Sofya), sy. 6, 2017, s. 16.

11 Ekim 2021 Pazartesi

KÖYÜM BENİM: KUVANCILAR, NURİ YILMAZ

 


KÖYÜM BENİM: KUVANCILAR
 NURİ YILMAZ
İstanbul 2005, 146 sayfa
Kitaba ulaşmak isteyenler: bulgaristanalperenleri@gmail.com
mail adresi ile irtibata geçebilir.  


27 Eylül 2021 Pazartesi

ŞUMNU NÜVVAB MEDRESESİ KURUCU MÜDÜRÜ EMRULLAH EFENDİNİN MEZAR TAŞI, MEHMET HASAN

 

Fotoğraflayan ve okuyan Mehmet Hasan (Şumnu İHL Öğretmeni)

Şumnu'da tesis eylediği Medresetü'n-Nüvvab'da 20 sene kadar müdür bulunup 9 Ramazan el-Mübarek 1360 tarihinde 62 yaşında irtihal-i beka eyleyen Yusufhanlar karyeli Emrullah Feyzullah Efendi ruhuna Fatiha 30 Eylül 1941

10 Ağustos 2021 Salı

Şumnu ili, Yeni Pazar ilçesi, Tekke Kozluca köyü (İzbul ) Cami kitabesi


 1. Hâdim-i din vatanperver meali entüma – Sâhib-i seyf ü kalem bir umde-i ehl-i gazâ

2. Hakkı İsmail Paşa-yı ferik me’mûr (?) – Mazhar-ı ecr-i hadis-i Mustafa-yı “men benâ”

3. Himmet-i bâlâ yerini mescidi imar eyledi - Eylesin ehl-i cemaat namına hayır dua

4. Nûriyâ tarih-i te’sîs dedi hâtif bana

5.Şed …… dergah-ı kerem mescit nûr bina 


FOTO: MEHMET HASAN

14 Temmuz 2021 Çarşamba

RUSÇUK İLİ VETVA KASABASI BİRİNCİ DÜNYA HARBİ GAZİSİ NASUF VE AİLESİ

 

RUSÇUK İLİ VETVA KASABASI
BİRİNCİ DÜNYA HARBİ GAZİSİ NASUF VE AİLESİ
Ortada küçük oğlu Ahmed Nasuf (doğum 1952), hanımı Sabriye
Arkada: oğlu Osman (1935-2016) ve kızı Cemile (doğum 1937)
Kaynak: Oktay Aliev


18 Haziran 2021 Cuma

Osman Kılıç Hoca 101 yaşında vefat etti, mekanı cennet olsun!

Bulgaristan Türklerinin Asırlık Çınarı, Mümtaz Münevveri ve Dava Adamı: 

OSMAN KILIÇ HOCA (1920-2021)


Yazan: Vedat S. Ahmed

Bulgaristan Yüksek İslam Şurası Başkanı 

www.halhaber.blogspot.com

Asıl adı Osman Hüseyinov Saliev olan Osman Kılıç, 4 Mayıs 1920 tarihinde Kemallar (İsperih) kazasının Kılıç (Nojarevo) köyünde doğmuştur. Köyüne nisbeten Kılıç soyadını alan Osman Salih, ilk okulu köyünde, Türk rüşdiyesini (ortaokulu) ise Kemallar ile Razgrad kasabalarında bitirdikten sonra Şumnu’daki Nüvvâb Medresesine kaydolmuştur. 1939-1940 eğitim yılında Nüvvâb okulunun Tâlî (Lise) Kısmından mezun olup diploma almıştır.

Başmüftülük, Nüvvâb’ın en iyi, akıllı, calışkan ve atılgan oğrencilerinden biri olan Osman Kılıç’ı Sofya Üniversitesinin Dil, Tarih ve Edebiyat Fakültesine yazdırmak için çok gayret sarf etmiş, uzun yazışmalar yapmıştır. Ancak İkinci Dünya Savaşı yıllarında Bulgar üniversitelerine Türk almadıkları, ayrıca Nüvvâb okulu Bulgar liselerine tam anlamıyla denk kabul edilmediği için Osman Kılıç üniversiteye kaydolamamıştır. O yüzden tekrar Nüvvâb’a dönerek okulun Âlî (Yüksek) Kısmında okumaya başlamıştır. Oradan 1943 yılında mezun olmuş ve hemen Şumnu’nun Kılâk Türk mahallesinde bulunan özel Türk ilkokuluna öğretmen olarak atanmıştır. Ertesi ders yılında ise Şumnu Türk rüşdiye mektebine öğretmen olarak geçmiştir. Oradan da yine Şumnu’daki Medrese-i Aliyeye öğretmen olarak görevlendirilmiştir.

Medrese-i Aliyede talebe okuturken Nüvvâb Medresesinde de ders vermeye başlamış ve 1946 yılında Nüvvâb’ın kadrolu öğretmenleri arasına katılmıştır.

Bu arada Bulgaristan’ın ilk Başmüftüsü, âlim ve fâzıl Şumnulu Hocazâde Mehmed Muhyiddin Efendi’nin kızının kızı Nezihe Hanım ile evlenmiş ve bu evliliklerinden Mübeccel adında bir kızları dünyaya gelmiştir.

Okulda İslâm tarihi dersleri okutan Osman Kılıç, meslektaşları arasında en genç olması ve öğrencilerle çok yakından ilgilenmesiyle temayüz etmiştir. Ayrıca çok güçlü hitabeti onu her zaman ön plânda tutmuştur. O dönemdeki hocaların pek fazla Bulgarca bilmemelerine rağmen, Osman Kılıç Bulgarcayı da çok güzel konuşan ve devrin en üst düzey yöneticilerine tercümanlık yapan biri olmuştur. Hatta Deliorman halkına hitaben bir konuşma yapan dönemin Devlet Başkanı Vasil Kolarov’un da tercümanlığını yapmış ve büyük bir beğeni kazanmıştır.

Ancak 14 Nisan 1948 tarihinde beş öğrencisiyle tutuklanarak Türkiye lehine “casusluk” suçuyla itham edilen Osman Kılıç’a idam cezası verilmiştir. Birçok işkencelere maruz bırakılarak günlerce, aylarca her gece idamının infazını bekleyen Osman Kılıç’ın cezası önce müebbede değiştirilmiş, daha sonra da 20 yıla indirilmiştir. Şumnu, Varna, Belene, Persin ve Plevne hapisane ve kamplarında büyük işkencelere maruz bırakılarak verilen cezayı çeken Osman Kılıç, çalışma ve aflar sonucunda 15 yıl mahkûmiyetten sonra 7 Temmuz 1962 tarihinde serbest bırakılmıştır.

Mahkûmiyeti esnasında Bulgaristan Türkleri büyük bir göç yaşadığı 1950-1951 yıllarında eşi ve biricik kızı Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmışlardır. Bu yüzden Osman Kılıç Hoca, mahkûmiyetinin sona ermesinden sonra da uğruna mücadele verdiği Müslüman-Türk kimliği ciddî bir asimilasyona uğratıldığı için özgürlüğünün tadını alamamıştır. Ocak 1965 yılında Türkiye’ye göç edene kadar bir “açık hava hapishanesi”nde yaşamıştır.

Büyük zorluklar sonucu Türkiye devletinin desteğiyle 1965 yılında Türkiye’ye göç etmiştir. Anavatana vardıktan sonra bir yaşında ayrıldığı kızını 20 yaşında bir öğretmen olarak bulmuştur. Orada TRT ve Dışişleri Bakanlığında görev yapmış, devletler arası en üst düzeyde tercümanlık, hatta komünist dictator Todor Jivkov’a bile yeri geldiğinde ustaca tercümanlık yapmıştır. Türkiye’deki resmî görevleri dışında Bulgaristan göçmenlerinin teşkilâtlanma çalışmalarına da büyük katkıları olmuştur.

46 yıl aradan sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün heyetinde 2011 yılında Bulgaristan’ı ziyaret eden Osman Kılıç, vefat ettiği 17 Haziran 2021 tarihine kadar Ankara’da yaşamış, birbirinden değerli eserler kaleme almış ve son demlerine kadar Müslüman Türk dünyasının dertleriyle dertlenmiş, hassaten Bılgaristan Türklerinin kimliğinin korunması hususunda her fırsatta hakimane fikirleriyle yol gösterici olmuştur.

Bütün çilelerine rağmen asırlık çınar gibi dimdik ayakta duran Osman Kılıç Hoca, çektiği acılarını ve Bulgaristan Türklerinin kaderini “Kader Kurbanı” adlı eserinde anlatmıştır. Onun diplomatik tecrübesini ve engin İslâmî bilgilerini ortaya koyan “İslâmda Sevgi”, “Damlalar”, “İslâmın İntişarı”, “46 Yıl Sonra Bulgaristan’da : Kutsal Topraklarda Bir ay” adlı kitaplarının yanı sıra farklı dergi ve gazetelerde neşredilen birbirinden değerli Bulgaristan Türkleri ile ilgili yazılarını içeren “Mukaddimeler, Makaleler, Sunumlar ve Hakkında Yazılanlar” başlıklı derleme eseri de yayınlanmıştır. Burada bir parantez açarak bir sene önce Hakka yürüyen Osman Kılıç Hocanın talebelerinden Dr. İsmail Cambazov, hocasının hayatını ve yaşadıkları zorlukları başka bir perspektiften ele alarak “Osman Kılıç Mahkemesi’nin Perde” Arkası adlı önemli bir eser kaleme aldığını da belirtmek faydalı olacaktır.

Bulgaristan Türklerinin “millî kahramanı” tabirine lâyık olan Osman Kılıç Hoca, yürüttüğü mücadele, kaleme aldığı eserler ve farklı vesilelerle Deliorman’a has bir tınısıyla “Aziz Kardaşlarım” diyerek başladığı birbirinden değerli sohbet, konuşma ve konferanslarıyla Bulgaristan Türklerinin millî davasına bağlı kalarak ardından gelen nesillere ışık tutmuştur. 17 Haziran tarihinde canlı bir bilinçle son nefesini vermezden önce İmam Buharî ve mezhep önderimiz İmam-ı Azam Ebû Hanife hazretlerini yad ederek fani dünyaya gözlerini yummuştur. Merhum ve mağfur Osman Kılıç Hoca, ardında kızı Mübeccel ve torunları ile binlerce sevenini gözyaşlarına boğarak bırakmıştır. Kendisini ve temsil ettiği milletini yok etmeye çalışan komünizmin yıkılışını izleyen ve yaşadığı hapis hayatının iki katını ondan sonra kendisine yaşama lütfunda bulunarak Allah’a kulluğunu arz etmiştir. Cenaze namazı 18 Haziran 2021 tarihinde ikindi namazı sonrası Asrî Cebeci Mezarlığı Cebeci Camisinde kılınıp naaşı toprağa verilecektir. 

Bu arada 101 yaşındaki çınarımız Osman Kılıç Hocanın vefatını haber alan Bulgaristan Müslüman-Türk topluluğu hatırını yad ederek başta dünyaya geldiği Kılıçköy ve defalarca secdeye kapandığı Şumnu Şerif Halil Paşa Camisi olmak üzere birçok camide salâlar getirildi. Yine talebesi ve müderrisi olmakla her zaman iftihar ettiği Nüvvâb Medresesinin varisi olan Şumnu Nüvvâb İmam Hatip Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri başta olmak üzere birçok muhibbinin iştirakiyle hatimler yapıldı, dualar okundu. Cenâb-ı Allah yapılan bütün hayır ve hasenattan ruhunu haberdar etsin. Mekânı cennet olsun!





26 Nisan 2021 Pazartesi

Recep Küpçü'yü vefatının 45. yıl dönümünde saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz.

 Bulgaristan Türklerinin en seçkin, fedakar ve milli şairlerinden, Türk dili ve Türk kimliği uğruna hayatını feda eden, Çağdaş Bulgaristan Türk edebiyatının önde gelen şairlerinden Recep Küpçü'yü vefatının 45. yıl dönümünde saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz.

1934 yılında Filibe’de doğan Recep Küpçü, henüz 42 yaşındayken 1976 yılında Varna’da faili meçhul bir cinayete kurban gitmiştir.
2017 yılında vefat eden eşi Cemile Küpçü 26 Nisan 1976 gününü şu şekilde anlatır: "26 Nisan 1976’da Recep’siz kaldığımız gündür. Ölüm haberi hepimizi sarstı. Oğlumuz Erdinc Kupcu 16 yaşındaydı. Küçük Ünal henüz dördündeydi. Erdinç gürbüzce yetişiyordu. Yaşı küçük de olsa birçok şeylerin farkına varıyordu. Babasının düşmanlarını araştırmak istiyordu.
Daha sonra Erdinç Küpçü, güvenlik görevlilerin pençesine düştü ve sorguya çekildi defalarca. Dövüldüğünü anladım. Suçlu ve suçsuz Erdinç mahkemelik oldu. 10 yıla hüküm giydi. Yedi yıl Eski Zağra Cezaevi’nde yattı. İsim değiştirme kampanyasında cezaevindeyken bilek damarlarını kesmiş, ölümden zorla kurtarmışlardı. 1989’da Türkiye’ye göç ederek hürriyetimize kavuştuk."
Recep Küpçü, Burgaz’daki mezarında, “dünya yüzünden” bırakmak zorunda kaldığı kaybedilen topraklara hala hüzünle bakmaktadır.
Balgöç Genel Merkezi