18 Mart 2009 Çarşamba

MEDYA, DANS VE RADİKAL İSLAM

Pazartesi sabahı ortalığı toz dumana çeviren "radikal İslam" fırtınası öğleden sonra dindi. Medyanın inanılmaz gücü sayesinde "Bulgaristan - Yunanistan sınırına yakın bölgeden, birisinin belediye başkanı diğerinin öğretmen omak üzere 2 kişinin sorgulanmak üzere Ulusal içgüvenlik istihbaratına getirildiği" haberi bütün dünyayı bir anda dolaşıverdi. Sakin sessiz bir ülkeden gelen böyle bir haber tabi ki yabancı haber ajanslarını heyecanlandıracaktı. Bulgaristan'ın da Avrupa gündemini birkaç saatliğine de olsa meşgul etmesi güzel olurdu. "Radikal İslama" karşı Avrupa Birliği'nin sınırını koruyoruz mesajı verilmeliydi. İçe karşı ise korku salınmalı, endişeler had safhaya çıkarılmalıydı. Binbir zorluklarla düzene sokulmaya çalışılan seçmeli İslam Dini dersi ve öğretmeni öcü gösterilmeli, partili olarak ta, bağımsız olarak ta seçim kazanmasını bilen bir belediye başkanın itibarı zedelenmeye çalışılmalıydı. Bütün bunlar önceden planlanmış olabilir mi, bilemem, ancak bu sonuçları doğurmuştur.
DANS - Devlet "Ulusal Güvenlik" Ajansı kurulalı bir sene ikibuçuk ay oluyor. Bu müddet zarfında gösterişli "radikal İslam" baskınlarının ikisi fos çıktı. Birincisi eski Sofya müftüsü Ali Hayreddin'i "radikal İslam" fikirleri yayan tam tamına iki internet sitesi hazırlamakla itham ettiler. Sorguladılar ve serbest bıraktılar. Suç unsuruna rastlamadılar. Son olayda Sayın A. Başev ve M. Boşnakla ilgili olarak ta aynısı yaşandı.
Öte taraftan sessizce Türkiye Diyanet Vakfı Bulgaristan temsilcisini ulusal güvenliğe tehdit oluşturuyor gerekçesiyle sınırdışı ettiler, kimsenin ruhu duymadı; daha önce de Pazarcik merkezli "Vyara" Vakfı'nı "sivil toplum kuruluşları dini faaliyet gösteremez" gerekçesiyle kapattılar.
Dans'ta mutlaka İslam ve Bulgaristan müslümanları hakkında uzmanlar var. Neyin ne olduğunu biliyorlar. Bütün bu "gösterişli baskınların" psikolojik mücadele boyutu olduğunu düşünmemize mani birşey yok.
Bulgaristan halkının büyük bir çoğunluğu müslümanıyla hristiyanıyla İslam'ın ve "Radikal İslam" denilen şeylerin ne olduğunu bildiklerini hiç sanmıyorum. Hatta bu konunun uzmanları bile "radikal İslam"ın ne olduğu konusunda bir fikir birliğine varmış değillerdir. Bulgar oryantalisti Prof. Vladimir Çukov'un ifadesine göre 'mesela İngiltere'de radikal İslam kriterleri sabit değil hareketlilik aretmektedir. Yani değişmektedir. Bunları da belirleyen bir komisyon vardır.' Hristiyan ilahiyatı doktoru olan Stefan İlçevski "Bulgaristan'da müslüman topluluğu: gelenek, yeniden İslamlaşma, dünyevileşme ve radikalizim arasında seçim" (1) başlıklı makalesinde bütün bu kavramları irdeledikten sonra en son cümlesinde şunları söylüyor: Bizde (ülkemizde) "radikal" sayılan İslam, Batı'daki en "ılımlı" İslam'dan defalarca daha liberaldir.

Not: Halkın Belediye Başkanı Ahmed Başev'i kahraman gibi karşıladığını gören siyasiler nasıl da hemen ağız değiştiriverdiler.

Kaynak:
(1) http://www.center-religiousfreedom.com/bg/art.php?id=139

Hiç yorum yok: