1 Ekim 2020 Perşembe

BİR ROMAN... BİR FİLM... VE BULGARİSTAN'IN HALA SONA ERMEYEN "VIZRODİTELEN PROTSES"./Veya - O - SOYA DÖNÜŞ ÇİRKİNLİĞİ, HİKMET EFRAHİM

Anton Donçev adlı Bulgar romancısının eserine ait film 30 yıl içerisinde Bulgaristan Ulusal televizyonunda 30 kereden fazla gösterime getirilmiştir... Eylül 2020'de yine televizyonda gösterimdeydi... Ayrıca, bu romanı uyduran buradaki müellife hükümet tarafından ödüller verilip durmaktadır... Bu yıl, Eylül 2020'de Cumhurbaşkanlığı bu müellife yine ödül vermiş oldu... Nerde Avrupa... Nerde Hürriyet... Nerde demokrasi... Bulgaristan Demokrasisi, bir zamanların sosyalist Bulgaristan çocuğu gibi - sakat... Evet - sakat!

BİR ROMAN... BİR FİLM...VE -BULGARİSTAN'IN HALA SONA ERMEYEN "VIZRODİTELEN PROTSES"./Veya - O - SOYA DÖNÜŞ ÇİRKİNLİĞİ...

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ressam ve Çizer Hikmet Efrahim yazdı, Şumnu

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Zamanlar olmuş Bulgar edebiyatı birçok yüksek seviyelere varma olanağını tabii ki göstermiştir. Fakat, bu başarılar daima beceriksiz politikacılar yüzünden yıpratılıp yok edilmiştir. Çok ilginçtir - ünlü yazar İvan Vazov diğer bir eseri olan "ÇİÇKOVTSİ" romanını yazıp yayımlayabilmesi için Hür Bulgar Prensliği Devletinden kaçıp, Rumeli'ye, Güney Bulgaristan"a gitmiştir...

ESKİ ÇAĞLARDAN YENİ DÜNYAYA SÜRÜKLENEN BİR ROMAN:
"VREME RAZDELNO"

2008 senesinin Kasım ayında Amsterdam ve Haga'da bulunan bu romanın yazarı ANTON DONÇEV, "Vreme Razdelno" romanını okuyuculara tanıtmıştı.
Bu olayla ilgili otoriteli bir Hollanda gazetesi - "FOLKSKORT" (12.11.2008) kısa bir yazı ile okuyuculara şunları aktarmıştı:

"Tarihte bilindiği gibi, Bulgaristan beş asır bir zaman içeresinde Osmanlıların elinde kalmıştır... Ve Bulgaristan'ın tarihi söz konusu olduğunda, burada ilk planda daima Türk'lerin vahşeti, gaddarlığı yer almaktadır. Pek tabii ki, tüm bunların gerçeklerle hiç alakası olmamıştır!"

Yazar ANTON DONÇEV komünist rejiminin en çok sevdiği bir yazarı idi. Ve 1963'lerde aynı bu yazar "VREME RAZDELNO" kitabını yazmıştır. Kitabın ana konusu tabii ki - İslam'ın Kılıcı olmuştur.
Bu kitabın anlattıklarıyla tarihçiler o kadar hemfikir olmamalarına rağmen, kitap Osmanlı'lar zamanında Rodoplardaki İslamlaşmanın şekillerinden bahsetmiştir - kan ve müthiş gaddarlıklarla kabul ettirilen bir İslam dini ve buna karşı kahramanca savaşan Bulgarlar...
Artık bilindiği gibi, sözü edilen kitap - şimdiye kadar 33 dilde yani, 33 ülkede basılmıştır. Ve baskıların tümü - Bulgaristan devletinin parası ile gerçekleştirilmiştir. Yani, bu ödenekler vergi biçiminde, Bulgaristan'da yaşamakta olan Türklerin parası ile de olmuştur.
Kitabın sayfalarını aktardığımızda, okuyucu şu örnekteki cümlelerle de karşı karşıya gelmektedir:

"Onlar, kadınlar ve çocuklar, Türk orduları tarafından her çeşit vahşet ve gaddarlıkla yok edilmeye başlandılar. Evet, bu vahşi davranışları yalnız bir Türk yapabilirdi! Tüm bunları kaleme almak - elimde değil...Çenelerim tutuluyor..."
..."Türkler sanki kudurmuştu. Türkler diyorum - fakat bunlar onlarca milletten türemiş olan yüzlerce cinsteki insan kalabalıklarıydı"...

ÇİRKİN BİR ROMANIN DOĞUŞU

Çok ilginçtir - "VREME RAZDELNO" romanı ile - Bulgaristan NOBEL Edebiyat Ödülüne katılmak istemiştir. Bu romanın doğuş öyküsünü yazar ANTON DONÇEV Haga'da iken kendisi şöyle anlatmıştır:

"Böyle bir kitabın yazılması için yazar S. DİÇEV'e başvurulmuştur. Ve DİÇEV - böyle bir kitap hiçbir zaman yazmam dediğinde, komünistler diğer bir kalem ustası olan ANDREY GULYAŞKİ'ye baş vurmuşlardır. O da kabul etmemiştir. Ve daha birçok kişilere teklif edilip kabul görülmeyince, teklif sonunda bana gelmişti..."
30 eylül 2020 çıkışlı habere göre
Bulgaristan Milli Kütüphanesi Anton Donçev'in 90. yaş günü sebebiyle yazara ait bir sergi düzenleyecekmiş. Resimde 14 Eylül'de Cumhurbaşkanlığı Sarayında kendisi için yapılan en son ödül töreninde yazar elinde o meş'um romanın el yazısı nüshasını tutuyor. 

Görüldüğü gibi, komünist Partisinin onurunu son anda ANTON DONÇEV kurtarmıştır.
Ve 416 sayfadan ibaret olan kitap 45 gün içeresinde yazılmıştır.
Bir taraftan - tabii ki bu ilginç bir rekordur. A. DONÇEV'in anlattığına göre - tarihi kaynaklar ve ön incelemeler için - yazar 15 gün harcamıştır. Daha önce Rodoplara hiç ayak basmadığını belirten yazar, ön hazırlıklarını 15 güne sığdırmıştır. Ve sonunda tatil yeri - PAMPOROVO'ya çekilerek, yazarın deyimine göre - "en güzel Bulgar romanını" yazmıştır... (Burada Frankenştayn'ı hatırlamamak elde değil!)

Tabii ki, yıllar içinde, Bulgaristan komünistleri kendilerine yarar sağlayacak "entellerini" de yaratmıştır. (Bu, her totaliter sistemin bir hakikat ve olmazsa - olmaz bir unsurudur) Ve bu hizmetçi tabaka - partileri uğruna her şeye hazır durumda olan kadroya dönüşmüşlerdir. Ve partinin istekleri üzerine, yüzlerce sipariş "eserler" yaratmışlardır. Ve aynı bu yaratıcıların emeği - müthiş paralarla ödenmiştir. Ve yüksek unvanlar... makamlar... ve daha birçok memnuniyet jestleri hep onlara verilmiştir...
Bazen Bulgaristan komünistleri ilginç durumlara da düşmüştür:
Bilindiği gibi, onlar burunlarını sokmadığı yer bırakmamıştır. Hatta - televizyonlardaki hava tahminlerine bile yön vermeye çalışmışlardır...
O yıllarda hiç bilinmeyen A. DONÇEV, artık günümüzde "akademisyen" olarak, kitabını 1963 senesinde bitirmiştir.
Ve 1964'lerde kitap piyasaya çıkarıldığında, GOTSE DELÇEV bölgesindeki Müslümanlara (Pomaklara) Bulgar-Slav isimleri zorla takılmaktaydı....Ve daha sonraki olayları artık hepimiz biliyoruz...
Kurnazlıkları sayesinde, komünistler bu "MÜTHİŞ" eserin filmleştirilmesinde de geç kalmazlar. Fakat, bu "şaheseri" ekranlaştıracak gönüllü yönetmenini de hiçbir türlü bulamaz... Ünlü film yönetmeni V. Branev:
"Herhangi bir sebeple Bulgar Sinemacıları Genel Direktörü N. NENOV'un odasında bulunuyordum. Bana "VREME RAZDELNO" romanını andı. Bu sipariş, devlet tarafından gelmiştir demişti ve bunu filmleştirmek için - 18 milyon dolar bütçesi olduğunu anlatmıştı. Tabii ki, ben nezaketle kabul etmedim".
Filmin çekimini, sonunda LÜDMİL STOYANOV üstlenmiştir.
Ve komünistlerin sipariş romanı en kaliteli "KODAK" marka film üzerine "DOLBİ" sistemle seslendirilip, ekranlara salınmıştır.

İşte Bulgar yalanlarından bir sahne:

- (Hoca): Allah birdir, de. 
- (Bulgar gencin babası): Oğlum, Allah birdir, de... 
Oğlan, demez ve baltayı yer... 


İKİ bölümden oluşan film - "büyük alkışlar" toplayarak, yerli ve dünya ekranlarına da artık yönelmiştir... Son haberlere göre, HOLİWOOD film yapımcıları, bu filme sıcak bakıp, kendi arzularına göre, dünyaya yeniden tanıtma hevesinde oldukları öğrenildi...
Günümüze kadar - aynı bu film Ulusal Bulgaristan Televizyon kanalı olan "BNT KANAL-1" en azından 30 defa gösterimde bulunmuştur. Bu zehri, günümüzde de ruhlarımıza nasıl girdiğini bilip görmemize rağmen, sessizce, seyretmekteyiz... Hem de, AVRUPA BİRLİĞİ içerisinde olan bir ülke olarak...
... Karanlıktan sonra - ışık gelir derler. Kışlardan sonra - baharlar...
Umudumuzu tabii ki - yitirmiyoruz. Hani kim demişti - UMUT İNSANIN GIDASIDIR! Öyleyse - ye... Mehmet, ye...

Not: Bu yazı ilk olarak Türkiye Cumhuriyeti'nde Balgöç dergilerinde yayımlanmıştır.