ŞUMNU ÜNİVERSİTESİNİN BİLİMSEL YAYINI 2014 |
Osmanlı torunu Evlad-ı Fatihanlar... Geçmişi bilerek onu unutmadan, geleceğe kanat açanlar... Biz bize benzeriz ve özgün olma iddiasındayız. Kuruluş: Sofya 26 Mart 2008, Halen yayın: İstanbul
25 Mayıs 2017 Perşembe
28 Nisan 2017 Cuma
16 Mart 2017 Perşembe
UHUVVET GAZETESİ - RUSÇUK
SÖZÜM YOK, TURHAN RASİEV
RODOPLARDAKİ SON TÜRK KATLİAMININ İÇ YÜZÜ
RODOPLARDAKİ SON TÜRK KATLİAMININ İÇ YÜZÜ İstanbul 1972, 32 sayfa |
Bulgar İstihbaratı 1972 yılında Türkiye'de yayınlanan 32 sayfalık bu risaleyi tıpatıp hatta fazlasıyla (ay yıldız Türkçe'sinde yok) tercüme ettirip gündemine almış. |
Rodop-Bulgaristan Türklüğü Faciasının İç Yüzü...
İstanbul, Mart 1976, 32 sayfa |
|
KARANFİLLER UYANDI (şiir kitabı), Niyazi Hüseyin Bahtiyar
20 Şubat 2017 Pazartesi
KIRCAALİ SARICAVİRAN KÖYÜ'NDEN MEZAR TAŞI
RUSÇUK İMAM-HATİP LİSESİ MÜDÜRÜ VE ÖĞRENCİLERİ TÜRKİYELİ HOCALARINI ARA DÖNEM TATİLİNE UĞURLARKEN
4 Şubat 2017 Cumartesi
AHMED EL-KEŞFİ EFENDİ ES-SAMAKOVİ
AHMED
EL-KEŞFİ EFENDİ ES-SAMAKOVİ
Stoyanka Kenderova
Bulgarca’dan tercüme eden:
Basri Zilabid Çalışkan
17. yüzyılın
sonlarından 18. yüzyılın ortalarına kadar, Balkanların
meşhur madencilik merkezlerinden biri olan Samokov şehrinde Türkler arasında
ilmiyle en fazla tanınan kişi Eş-Şeyh el-Hac Ahmed bin Ebu Bekr bin Muhammed
bin Rizvan el-Keşfi es-Samakovî’dir (ö. 1160/1747). Ahmed el-Keşfi müellif,
müstensih, kari, müfessir, şârih ve büyük bir vakıf kütüphanesinin kurucusu
olarak şöhret bulmuştur.
Müellif olarak Ahmed el-Keşfi Efendi
Osmanlı idaresi
altındaki Bulgaristan topraklarında yaşamış en velûd müelliflerden birisidir.
Sofya “St. St. Cyril and Methodius” Ulusal Kütüphanesi Şarkiyat Bölümünde
bulunan elyazması fonundan elde ettiğimiz bilgilere göre, Ahmed el-Keşfi’ye ait
toplam on adet eser bulunmaktadır. Bu eserlerin ağırlıklı olarak hadis türünde
olması muhakkak ki, müellifin Arap memleketlerindeki İslam âlimleriyle
karşılaşmalarının bir neticesidir.
Hicri 1120 yılı
Ramazan ayında (Kasım-Aralık 1708) büyük ihtimalle Mekke’ye gitmekte olan Ahmed
el-Keşfi, Osmanlı İmparatorluğu’nun en önemli kültür merkezlerinden biri ve âlimlerinin
hadis ilimlerinde ihtisaslaştığı Şam’da olduğu görülür. Burada özellikle
tasavvuf alanında meşhur bir müellif ve Selimiye Medresesi’nde müderris olan
Abdulgani ibn İsmail en-Nabulusi eş-Şami ed-Dımeşki ile karşılaşır. Hadis
ilminin önemi üzerine yaptıkları müzakereler neticesinde el-Keşfi’ye icazet
verilir. Es-Suyuti’nin el-Camiu’s-Sagir’i ile birlikte hadisle alakalı
diğer eserlerini okuma ve şerh etme yetkisini kendisine veren ve birbiriyle
aynı iki sûret icazetnâme Abdulgani en-Nabulusi tarafından imzalanmıştır (NBKM, ОR 1037, L. IIb-IIIa и ОR 1618, L. 175b-176a).
İbrahim ibn Ahmed
el-Hanefi el-Celveti’nin verdiği bir diğer icazetnameye göre Ahmed el-Keşfi, Kuzey
Afrika’da en büyük sûfî tarikatı eş-Şazeliyye’nin kurucusu Şeyh Ebu’l-Hasan Ali
eş-Şazeli’ye (Mağrib asıllı, ö. 656/1258 Yukarı Mısır) ait Hizbu’l-Bahr’ı
kıraat etme hakkında sahiptir. (NBKM, OR2235, L. 102a)
El-Keşfi
Efendi’nin dört hadis mecmuasının müellifi olduğu kesin, bununla birlikte daha
iki tanesinin de onun tarafından derlendiğini varsayıyoruz. El-Mecmuatü’l-Latife
ve’l-Ceridetü’l-Münife olarak adlandırılan OR 666 numaralı elyazması
tefsir, fıkıh, coğrafya ve hadis gibi farklı konularda metinler içerir. Varak
1a’da müellif bu mecmuayı tamamladıktan sonra bir ikincisini, onu müteakip
1133/1720-1721 yılında da üçüncüsünü hazırladığını belirtir. Ehadis fi
fadli’l-ilmi ve’ş-şerafu ehlihi isimli bir diğer mecmuada ise ilmin değeri ve
şerefiyle ilgili rivayetleri toplamıştır. Bir diğer hadis mecmuası olan Ehadis
muştemile ala’l-ezkar ve’d-duat ve’t-tesbihat’ta da hadislerde geçen farklı
dualar bir araya getirilmiştir.
El-Keşfi Efendi sadece
derleyici olarak kalmamış, bizatihi Peygambere salâvat getirmenin fazileti
hakkında Erbeune hadisen fi fadli’s-salavati ale’n-nebi isimli eser de
kaleme almıştır. 40 hadis edebiyatına alaka duyan müellif, Ali ibn Sultan
el-Kari’nin Şerhu ehadis el-erbain el-kudsiyye ile Şerhu’l-erbain
isimli eserlerini de şerh etmiştir.
Muhammed Pir Ali
el-Birgivi’nin (ö. 981/1573) et-Tarikatü’l-Muhammediyye isimli eserine
yazdığı iki şerh (uzun ve kısa) büyük bir şöhret kazanmış ve İslam literatürünü
ihtiva eden birkaç bibliyografya kaynağına girmiştir. Eser, Kur’an ve
hadislerden çıkarılmış imanla ilgili ibretli dersler ve nasihatleri içermekte,
ayrıca toplum içinde güzel ahlak ve adab-ı muaşeret meselelerini konu
edinmektedir.
Müstensih olarak Ahmed el- Keşfi Efendi
Ahmed el-Keşfi Efendi toplam 101 cilt
istinsah etmiştir. Bunlardan bazısı iki veya daha fazla eseri bir arada ihtiva
eden mecmualardır. En erken tarihli istinsahı Abdullatif ibn Melek’e (ö. 1395)
ait ve fıkıh ilminin temel meselelerini içeren Şerhu Menar’ul-Envar
li’n-Nesefi isimli eserdir ve mart 1685 yılına dayanır (NBKM,OR 1584). Yüzyılın
tam sonunda biten son istinsah (NBKM, OR 2023) Keşfi Efendi’nin Arap
edebiyatının klasik döneminde yazılan büyük hadis külliyatına olan ilgi ve
alakasına şahitlik eder. İbn Firişta’nın (ö. 854/1450) yazdığı Mesabihu’s-sunne’ye (NBKM,OR 2023) yazılan şerhlerden biri
dikkatini çekmiştir. Abdullah bin Mehmed’in 1033/1624 yılında yazdığı
tasavvufla ilgili Semeratül-fuad isimli eserin istinsahının 29 Mart 1727
(NBKM, OR 2207) tarihinde bitmiş olması Keşfi Efendi’nin 42 yıl boyunca aktif
bir müstensih olarak çalıştığını gösterir.
İstinsah ettiği
eserlerin toplam sayısı büyük bir ihtimalle 170’den fazladır. Bu el emeği
ürünlerin belirgin bir dini karakteri vardır. O, dine ait nasların ve İslam
ilimlerinin hem daha hızlı benimsenmesi hem daha kalıcı olmaları için kitabın
ehemmiyetini iyi idrak etmiş birisidir. Bu sebeple çağdaşlarının yazılı kelamla
iletişime geçme ihtiyaçlarının karşılanmasını üzerine düşen bir mesuliyet
olarak addetmektedir. El-Keşfi Efendi dikkatini tasavvuf (istinsah edilen on
dört farklı eser), ilahiyat (on bir başlık), hadis (dokuz), tefsir (yedi) v.s.
alanlarda temel bilgileri sunacak eserlere yönelterek bu ihtiyacı karşılamaya
çalışmaktadır. El-Keşfi, İbrahim el-Halebi’nin Multeka’l-ebhur,
Zeyneddin ibn’un-Necim’in el-Eşbah ve’n-nazair ve bunlara ait şerhler
gibi İslam fıkhı ile ilgili meseleleri konu edinen, meşhur ve yaygın 26 eseri
de istinsah eder. El-Feraid es-Siraciyye’ye ait iki farklı şerh ise
miras konularını işlemektedir. Müstensihin ilgi ve alakası daha ziyade iyi
derecede vakıf olduğu Arapça eserlere yöneliktir. Örneğin, İbrahim el-Halebî,
Celaleddin es-Suyutî ve Ali ibn Sultan el-Kari’nin eserleri tercih edilenler
arasındadır. Türkçe olarak yaptığı istinsahlar sayıca çok daha azdır, sadece
birbirinden farklı dört cilt ile mecmualara dâhil edilen birkaç risaleden
ibarettir. Ahmed el-Keşfi’nin Farsça bir istinsahına şimdilik ulaşabilmiş
değiliz.
İslam ilimlerinin
farklı alanlarını göz önünde bulundurduğumuzda müstensih olarak verdiği ürünler
şöyle bir resim ortaya koyar:
1. Dini ilimler - 113 cilt birbirinden
farklı eserler + 2 mecmua
2. Felsefe, ahlak, münazara - 4 cilt birbirinden farklı eserler
3. Dil bilim - 8 cilt birbirinden
farklı eserler + 1
mecmua
4. Tıbb-ı Nebevî - 2 cilt birbirinden
farklı eserler
5. Farklı konularda mecmualar - 4 cilt
6. Tespit edilemeyen - 7
Ahmed el-Keşfi’nin telifleri ve istinsahları Samokov
halkı arasında hüsn-ü kabul görür. Bu eserler birçok defa istinsah edilmiş,
aranmış ve şehir halkı tarafından okunmuştur.
Vakıf kütüphanesi
kurucusu olarak el-Keşfi efendi
Tutkulu bir kitap aşığı olan el-Keşfi Efendi 300 küsur
cilt eserden oluşan bir vakıf kütüphanesi kurar. Daha sonra bu büyük Samokov
vakıf kütüphanesinin bir parçası haline gelir. Vakıf akdi, Waqqaftu hadā’l-kitāb talaban li-murdāt Allāhu Ta‘ālà standart cümlesi ile
yapılmış ve bizzat kendi el yazısı ile kitapların üzerine
yazılmıştır. Kitap sayfaları üzerinde sık rastlanılan diğer bir yazı da: Keşfi efendi merhumun kütüphanesindendir, notudur.
1272/1856 tarihli Haşiye el-İsam
ale’t-Tasdikat’ın bir nüshası üzerinde Keşfi Efendi’nin kendi adına bir
medresesinin olduğunu düşündüren bir not bulunmaktadır. Muhtemelen şahsi
kütüphanesine ait kitaplar bu medrese bünyesinde bulunmakta iken daha sonra
Samokov vakıf kütüphanesine intikal etmişlerdir. Beyzavî’nin Envaru’t-Tenzil
(NBKM, OR 1475, L. 1a) tefsirinin istinsahını tashih ve karşılaştırmaları ile
tefsir derslerini burada yapmış olması pek muhtemeldir.
Kütüphanesinde bulunan kitapların
muhtevasından anlaşıldığına göre Keşfi Efendi dine çok sıkı bağlı olan bir
kişidir. Kitapların çoğu fıkıh, hadis, tasavvuf ve tefsir ilimlerine aittir.
Keşfi efendi tercihlerini Sahihu’l-Buhari ve ona ait bazı şerhlerden
yana kullanır. es-Suyuti ve Ali el-Kari yine saygı gösterdiği
ve tercih ettiği müelliflerdendir. İbn-i
Arabi, iki ciltlik El-Futuhatu’l-Mekkiyye’si ve bir ciltlik el-Vesaya’sı
ile kütüphanesinde iyi bir şekilde temsil edilmektedir.
Kitapların büyük çoğunluğu Arapçadır.
El-Keşfi Efendi iyi vâkıf olduğu ve Arap ilim çevrelerinde kendini iyi ifade
etme yeteneğine sahip olduğu bu dilden genelde istinsahlarını yapmıştır. Arapça
yazılmış eserleri tahlil ve hatta elyazması metinleri mukayese etmesi onun bu
konudaki yetkinliğini ispat etmektedir. Kütüphanesinde Arap gramerine dair birçok
başlığın bulunması ve bunların arasında özellikle el-Kifaye şerhlerinin
merkezi bir yer tutması onun filoloji ve dil bilime olan alaka ve yetkinliğini
göstermektedir. Kütüphanesindeki Türkçe eserler arasında Abdurrahim Efendi’nin Fetvaları,
Nev’îzade Ataî’nin divanı ve bir Divan-ı Hafız Şerhi bulunmaktadır.
Tarih, coğrafya ve tıp ilimleri alaka
duyduğu alanlar değildir. Felsefe, belagat ve tabakat kitapları ise oldukça
azdır.
Bibliyografya:
Ḥāğğī Ḫalīfa. Kašf az-zunūn
fī asāmi’l-kutub wa’l-funūn. Istanbul, 1941, p. 1112.
Al-Baġdādī, Ismā‘īl Bāšā. Hadiyat al-‘ārifīn. Asmā’ al-mu’allifīn wa-atār al-musannafīn Istanbul, 1951, Vol. I, p. 174.
Kahhāla, ‘Umar Ridā. Mu‘ğam al-mu’allifīn. Tarāgim musannafī’l-kutub al-‘arabiyya. Beirut, s.a., Vol. I, p. 178.
Kenderova, St., el-Keşfi efendi ot Samokov – edin metsen tvorets i
daritel ot kraya na 17-ti parvata polovina na 18-ti vek. – V: Sadbata na
musulmanskite obştnosti na Balkanite. c. VII. İstoriya na musulmanskata kultura po balgarskite
zemi. İzsledvaniya. Sastav. İ otg. Red. R. Gradeva. S. IMIR, 2011, s. 72-99.
Kenderova, St., Knigi, biblioteki i
çitatelski interesi sred samokovskite musulmani (17-ti parvata polovina na 18-ti vek) Sofya:
“Natsionalna biblioteka” Sv. Sv. Kiril i Metodiy”, 2002, s. 90-106.
Kenderova, St., Avtori sred turskoto naselenie na Samokov i tehnite tvorçeski izyavi. – V:
Osmanistikata. İstoriçeski otgovori za badeşteto. Sbornik po sluçay 75
godişninata na dots. Mariya Mihaylova-Mravkarova. Sofya, 2012, s. 30-41.
Kenderova, St. Catalogue of Arabic Manuscripts in SS Cyril and Methodius National Library, Sofia, Bulgaria: Hadith Sciences. Ed. by M. Isa Waley. London: Al-Furqan Islamic
Heritage Foundation, 1995, № 2, 35, 47, 59, 92, 121, 128, 140, 141, 153,
155, 157, 160, 178, 195, 207, 225, 230, 242.
Kenderova, St. Les livres musulmans.
Centres de production dans les terres bulgares à l’époque ottomane. – Etudes
balkaniques, Paris, 2009, N 16, р. 169-198.
Kenderova, St. Bibliothèques et livres
musulmans dans les territoires balkaniques de l’Empire ottoman: Le cas de
Samokov XVIIIe-première moitié du XIXe siècleл Thèse préparée en vue
de doctorat en «Histoire et civilisations de l'Europe» presentée par Stoyanka
Kenderova, dirigée par Paul Dumont. Strasbourg, 2000 ; publié Villeneuve d’Ascq: Presses Universitaires du Septentrion, 2002, p. 167-184, 332-340, 358-367.
3 Şubat 2017 Cuma
Bulgaristan Kırcaali Darıdere Müftüsü Kamil Efendi'nin Kızı Asiye'nin Mezar Taşı
Galata Arap Camii İmamı'nın Mezar Taşı
1 Şubat 2017 Çarşamba
Bulgaristan Müslümanlarının Toplumsal ve Din Algısında Yeni Eğilimler
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)