17 Eylül 2010 Cuma

PEKİ SİZİN CAMİNİZ HANGİSİ SAYIN GENCEV ?

Minareden sesler
Sayın Gencev “Trud” Gazetesi’ne verdiği mülakatta HÖH milletvekillerini camiye yönlendiriyor. “Cami ey orada, müslüman kişiler olarak oraya gidip namazlarını kılsınlar.” diyor zat-ı alileri.
Sayın Gencev’in bu sözüne diyecek bir şey bulamıyoruz doğrusu. Namaz kılmak isteyene Sofya camisi her zaman açık. Gerçeği söylemek gerekirse Ramazan ayının başından sonuna kadar camide hiç bir milletvekilini görmüş değilim. Ancak, yine üzülerek itiraf etmem gerekir ki, oruç ayında Sayın Gencevi de camide görmüş değilim.
HÖH milletvekilleri ateist bir çevrede doğup büyüdüklerini, dini ne okulda ne de ailede öğrenme imkanı bulduklarını öne sürerek kendilerini mazur görebilirler. Seçim bölgelerinde olduklarını bile söyleyebilirler. Peki sizin mazeretiniz nedir Sayın Gencev?
“Soylu bir adam, Deliormanın en büyük hocasının oğlu” , bölge müftüsü olmuşsunuz, başmüftü olmuşsunuz, İslam ilimleri doktoru olduğunuzu iddia ediyorsunuz, bütün bunlar yetmiyormuş gibi kendinizi bir de profesör ilan ettiniz. Namaz kılmaya Sofya barları ve Knyajevo meyhanelerine sakın gitmiş olmayasınız?! Evet, Sayın Gencev! “İslamda fitne diye bir şey var – insanlar arasında yalan yaymak. Allah’ın en sevmediği şey fitnedir ve fitne çıkaranı lanetler” sözünüze yüzde yüz katılıyorum.
Bu cümleyi “münafık” tabiriyle tamamlamaya kendimi mezun addediyorum. Lügatlar, münafıklığı dini riyakarlık, ikiyüzlülük olarak tanımlıyorlar. Bu tabir, müslüman görünüp gerçekte ateist, müşrik olanların iç dünyalarını açıklamak için kullanılır. “Bilir kişi olarak yönetiminiz altında” tercüme edilen Kur’an-ı Kerim’de münafıklar için şöyle yazıyor: “Bunlar Allah'ı ve mü'minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.” (Bakara Suresi, 9. ayet)

Yazan:Salih Seren www.genmuftibg.net
Bulgarca’dan tercüme eden: BTG

Hiç yorum yok: