28 Mayıs 2020 Perşembe

Bulgar komünistleri Türk solcularını Bali Baba'ya götürüyor..

Kaynak: Kemal Özer, Güldeki Şafak, İst. 1978


Ahmed Hamdi Akseki'nin "Bulgaristan mektupları" ve Yahya Kemal'in "Balkana Seyahat"la başladı bu dizi.. 1936'da Yaşar Nabi'nin "Balkanlar ve Türklükle" devam etmiş, 1978'de "Güldeki Şafak" olmuş.. Bulgaristan izlenimleri.
İlginç bir kitab ve ismi çok sembolik: Güldeki Şafak. Yazar bu adı Bulgaristan gezisi esnasında gördüğü bir çeşmeye kazınmış gül tutan elden esinlenerek vermiş. Gül=Bulgaristan, Şafak da doğan komünizm... Bu kitabın diğerlerinden farklı olduğu hemen göze çarpıyor. "Eski zamanların hatırası" değil de "sosyalist komşuyu tanıma" öne çıkıyor. Nazım'in geçtiği yolları takip ediyor ve utangaç bir sesle Türkçe basın yayının neden durdurulduğunu anlayamadığını söylüyor.



Bulgaristan komünizm dönemi devlet neşriyatından: Çocuk bakımı (1958)

9 Eylül 1944'te komünist devrimden sonra Bulgar komünist partisi Türklere iyi davranıyor, parti içinde "Türk şubesi" dahi ihdas ederek Türkler arasında hızlı bir çalışmaya girişiyor. Komünistlerin en güçlü olduğu şey propaganda idi. Propaganda basın, yayın ve toplantılarla yapılıyordu.
1965 yıllarına kadar devlet eliyle Türkçe neşriyat yaptılar. Daha sonra 1985'te "Bulgaristan'da Türk yok" dediler o ayrı mesele... İşte bu dönemde yayınladıkları kitaplardan birisi, bir muhacirle birlikte Türkiye'ye göç etti: Çocuk bakımı (1958).
(1985'ten sonra özellikle edebiyatçilarımızın bu ilk dönemlerde basılan Türkçe kitapları toplatıldı ve bulunması oldukça güçtür.)




Bulgaristan Türklerinin Kahramanları, Hüsniye Berraksu

Kırcaalili Hüsniye Berraksu Hanımefendinin genellikle Kırcaali ilinden şehit düşenlerin, Belene ve diğer cezaevlerinde ve sürgünlerle Türklükleri sebebiyle cezalandırılanların hayat hikâyelerini anlattığı: Bulgaristan Türklerinin Kahramanları, İzmir 2019, 287 sayfa.