3 Ağustos 2019 Cumartesi

Cafer Tayyar Paşa (EĞİLMEZ)


Cafer Tayyar Paşa (EĞİLMEZ) 

Müstakil Yugoslavya/Pristine - 1877, Emin – Kamile – Harbiye, Erkân-ı Harbiye – Askerlik, Miralay – 72. Kovanova Bölge Komutanlıgı 72. Alayı Bölük Komutanı, 17. Alay Tabur Komutanı, Ipek Sancagı Mutasarrıfı, Mürettep II. Kolordu Kurmay Subayı, Üsküdar Bölge Komutanı,Divânı Harp Azası, 4. Kolordu Kurmay Baskanı, 1. Tümen Komutanı, 2. ve 1. Kolordu Komutanı, Trakya Bölgesi Müdâfaa-i Hukuk Teskîlâtı Kurucusu, Trakya Milli Komutanı, Mirliva – Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Kurucu Üyesi - I. ve II. Dönem Edirne Milletvekili –Kırmızı-Yesil Seritli Istiklâl Madalyası sahibi – Evli, 3 Çocuk. Ölüm Tarihi: 03.01.1958 

KAYNAK: TBMM Albümü, 1. cilt, s. 24



Bu bilgileri bizimle paylaşan Sn. Mustafa Bektaşoğlu'na teşekkür ederiz. BTG



2 Ağustos 2019 Cuma

MAHMUT NECMETTİN DELİORMAN'IN MEZARI

Dün bir abimiz, Bulgaristan Razgrad doğumlu ve Rehber gazetesi sahibi, meşhur gazeteci-yazar Mahmut Necmettin Deliorman'ın kabrinin nerede olduğunu bana sordu. Ben de "bilmiyorum" deyince "siz nasıl Bulgaristan Türk gençliğisiniz, siz bilmezseniz kim bilecek" diye beni haşladı. Neyseki Mezat Grubundan Metin bey imdadıma yetişti ve nerede olduğunu tarif etti. Kendisine teşekkür ederim. Ben de sabahı zor ettim ve işe gitmeden hemen şu işi halledeyim dedim. Meğerse İstanbul eski Topkapı otogarı'nın oradaki Çamlık mezarlığında yatıyormuş merhum. Görevliler yardımcı oldu ve kolayca mezarı buldum. Bu mezarlıkta başka ünlülerde yatıyormuş. İnsanların çokça sorduğu isimleri bir kağıda not etmişler. Bulgaristanlı meşhur yazarımızı şimdiye kadar soran olmamış. Ruhu şad olsun. Basri Zilabid, BTG Editörü

MAHMUT NECMETTİN DELİORMAN BİYOGRAFİSİ İÇİN: TIKLAYINIZ

31 Temmuz 2019 Çarşamba

BULGARİSTAN'IN MANEVİ BEKÇİLERİ, İSMAİL GÜLEÇ


Bulgaristan'ın Manevi Bekçileri
Yazan: İsmail Güleç
Basım yılı: 2018, 216 sayfa.

Kitap büyük boy, içinde renkli fotoğraflar var.
Kitabın konusu şuanda mevcut türbelerdir.
Yazar bir kaç arkadaşıyla birlikte 4 000 km yol kat ederek tek tek bu türbeleri gezmiş ve turistik rehber niteliğinde özet bilgiler veriyor.
Osmanlı döneminde şehir içinde bulunan türbe ve tekkeler neredeyse tamamı yıkıldığından şuan mevcut olanlar kırsalda kalanlar ve genellikle Bektaşi türbeleridir. Tabiatıyla yazar da bunları dolaşmış, fotoğraflamış ve yazmıştır. 


27 Temmuz 2019 Cumartesi

HAYDAR BABA (HAYDARÎ) KİMDİR VE NERELİDİR? YAZAN: İSA CEBECİ

HAYDAR BABA (HAYDARÎ) KİMDİR VE NERELİDİR?

Yazan: İsa CEBECİ

19. Asır sonlarında doğup 20. Yüzyılın ilk yarısında ve ortalarında manzum eserler yazıp yaratmış olan bir Alevî-Bektaşi şairimiz var. Adı Haydar Baba, mahlâsı da Haydarî.
Doğumu: Arnavutluk- 1871,
ÖLÜMÜ: Bulgaristan’ın Silistre iline bağlı Denizler (Varnentsi) köyü, 1960.
Ömrünün 22 yılını Bulgaristan’da geçirmiş olan bu tasavvuf-tekke şairi hakkında bilgilenmek isteyenler  için işbu makaleyi sunuyorum.
Bulgaristan Yüksek İslam Şurası Başkanı, değerli araştırmacı
Sn. Vedat Ahmed Beyefendi lütfedip bu fotoğrafı bizimle paylaştılar.
Kendisine teşekkür ederiz. BTG
1950'lili yıllar Haydar Baba 

Bulgaristan’da doğup Türkiye’ye göçen şair ve araştırmacı Mehmet Çavuş, ısrarla Haydar Baba’nın Silistre ilinin Denizler köyünde doğduğunu, İstanbul’da okuduğunu iddia ediyor. Lâkin Coşkun Kökel’in araştırmalarına göre, onun Arnavutluk’tan İstanbul’a göçen bir Arnavut ailesinin çocuğu olduğu, Merdivenköy Dergâhında yetiştiği, dervişliği ve babalığı Merdivenköy dergâhı şeyhi Mehmet Ali Hilmi Dedebba’dan aldığı anlaşılıyor. Pîr evinin kapanmasından sonra, asıl adı Cemil olan Haydar Baba, Salih Niyazi Dedebaba ile birlikte Arnavutluk’a gitmiş, orada tutunacak dal bulamayınca Sırbistan üzerinden Bulgaristan’a gelmiştir. 2 yıl Plevne’de kaldıktan sonra 1940 yılında Deliorman,  Mumcular (Sveştari) köyündeki Demir Baba tekkesine gelir.
Coşkun Kökel, Mumcular sakini ve daha sonra da Demir Baba Tekkesi postnişini olan Zeynel Mustafa Kaba’dan aldığı bilgilere istinaden anlattıklarından Haydar Baba’nın orada 6 kişiye nasip verdiğni öğreniyoruz. 1940 yılında, Romenlerin Dobruca ve Deliorman’dan çekilmelerinden sonra, Denizler’deki Ali Baba Tekkesine yerleşen Haydar Baba, oraya postnişîn olmuş ve ömrünün sonuna kadar orada kalmıştır. Bulgar makamlarınca izlendiğinin fakında olan Haydar Baba, hiç evlenmemiş ve etrafına da hiç açılmamıştır. Onu ziyaret eden Mehmet Con, Aliosman Ayrantok, Mülâzim Çavuş gibi şair ve gazetecilere nefeslerinden bazılarını okumuşsa da gazetelerde basılmalarına izin vermemiştir. Burada 14. 05. 1960 yılında, 89 yaşında Allah’ın rahmetine kavuşmuştur. Denizlerin bugünkü adı Varnentsi’dir ve bir tekke-tasavvuf şairi olan Haydar Baba’nın kabri de bu köydeki Deniz Ali Baba türbesinin bahçesinde bulunmaktadır. Burada Haydarî’den önce şeyhlik yapmış olan Ali Baba, Veli Baba ve Süleyman Baba’nın da mezarları bulunmaktadır.
Bulgaristan kökenli Türk şairi ve edibi Mehmet Çavuş’un Haydar Baba’nın Denizler’de doğup büyüdüğüne dair iddiası Bulgaristan Müslümanları Baş müftü yardımcısı Vedat Ahmet’in Sofya devlet arşivinde rastgele bulduğu bir tarihî belgeyle geçersiz kalmıştır. Belgenin künyesi:  (fond 166, opis 2, arhivna edinits: 133, list 11, poveritelno, 5.08.1938).

BELEGENİN İÇERİĞİ: 
“Dış İşleri ve İnançlar Bakanlığı, Polis Teşkilâtımıza şu Duyuruyu arz eder:  Arnavut uyruklu Haydar Baba, Gorsko Slivovo, Mahalata, Veliko Tarnovo, Varna, Şumnu, Deliorman ve Vidin adlı yerleşim yerlerindeki dindaşlarını ziyaret edecektir. Gorsko Slivovo köyünde 1-2 ay kalacaktır.
İç İşleri ve İnançlar Bakanlığı, bu duyuruyu Polis Müdürlüğüne göndererek Haydar Baba’nın takip edilmesi, onun da mensubu olduğu Bektaşilik tarikati ile ilişkileri dışında “başka bir görevinin” de olup olmadığının araştırılması konusunda emirlerini rica ederiz.
Aynı dosyanın 13. sayfasında şunları okuyoruz: Gorsko Slivovo,Tarnovo, Ruse, Sveşteari Demir Baba, Pavlikeni, Şumen, Sevlievo ve Varna’yı ziyaret etmesine izin verildi. Aynı dosyanın 15. Sayfasındaki not: Bektaşî îmandaşlarını ziyaretleri esnasında devlet aleyhinde istihbarat yapıyormuş. Kendisi Tiran’dan olup Arnavut uyrukludur. Asıl adı: Haydar Cemil Bey Baba.”

Haydar Baba, İstanbul 1910
(Alaaddin Dede Arşivi)
Bu özgün belge ile bir Bektaşî babası olan Türk şairi Haydar Baba’nın kimliği, kişiliği ve kökeniyle ilgili tartışmaların sona erdiğini düşünüyoruz.

HAYDAR BABA’NIN YARATICILIĞI

Haydar Baba’nın asıl adı Haydar Cemil’dir fakat şiirlerinde Haydar veya Haydarî mahlâsını kullanmıştır. Genellikle Alevî-Bektaşî inanç ve düşüncelerini, Alevî ve Bektaşî ulularını anlatan, tanıtan ve savunan şiirler yazan Bulgaristanlı son Bektaşî şairidir. Bütün ısrarlara rağmen yerel gazetecilerden Mehmet Con’a ve Aliosman Ayrantok’a,  bu sayıda başka gazetecilere şiir vermemiştir. Verse de gazetelerde yayınlanmalarını istememiştir. Besbelli komünist iktidara güveni yoktur.
Türkiye Cumhuriyetinde Haydar Baba ile ilgili bazı araştırmalar yapılmıştır. İlk olarak M. Halid Bayrı, Türk Folklor Araştırmaları dergisinin 1957 yılı 99. Sayısında Haydar Baba’yı edebiyat çevrelerine tanıtmış ve toplu olarak şiirlerini de yayınlamıştır ( Bkz.,M. Çavuş, a.g. antoloji s. 82). Mehmet Çavuş, M.H. Bayrı’nın Haydar Baba’nın Arnavut kökenli olduğuna dair iddiasını kanıt göstermeden çürütmeye çalışmıştır. Ancak Haydar Baba’nın Salih Niyazi Dedebaba ile birlikte önce Arnavutluk’a gitmesi, orada tutunamayıp Sırbistan üzerinden Bulgaristan’ın Plevne iline gelmesi, orada 2 yıl kadar kaldıktan sonra Deliorman’ın Mumcular köyüne gelmesi düşündürücüdür.
Haydar Cemil Baba
(Haydarî ve Şiirleri)

Dr. Filiz KILIÇ,
Dr. O. KURTOĞLU, T. BÜLBÜL

Ankara 2008, 286 sayfa
Haydar baba’nın Denizler köyünde dünyaya geldiğini gösteren bir belge de yoktur. Aksine, Bulgaristan Müslümanları Baş müftü yardımcısı Vedat Ahmet, kuşkuya mahal kalmayacak şekilde Haydar Baba’nın Arnavut olduğunu göstermektedir.

Onun şiirlerinden birkaçını dikkatinize sunuyorum:

 ALLAH EYVALLAH

 Gerçek erenlerin darına durduk
 Pîrimiz Hünkâr’a Allah eyvallah
 Bir aşk menziline geçüp oturduk
 Haydar-ı Kerrar’a Allah eyvallah!

 Mü’mîn âşıkız Hak vicdanımızdır
 Muhammet Mustafa imamımızdır
Habibullah bizim canânımızdır
Ahmed-i Muhtar’a Allah eyvallah!

Bir Balım Sultan’a bendeyiz gerçek
Şah’a çâk esir, has bahçeye çiçek
Himmet aldık Pîrden biz ölçek ölçek
Şah-ı keremkâre Allah eyvallah!

Hacı Bektaş demine Hû şan
Onundur muhabbet bu demle devran
Tarîkat sırrında olal’dan mihman
Dedik Hak dîdâre Allah Eyvallah!

Yârimizdir canda cândan ezelden
Ayrılmayız biz asla o güzelden
Bırakmaz Haydar’ı pirimiz elden
Niyazımız yâre Allah eyvallah!

(Çavuş. M.,20. YY. Bulgaristan Türkler Şiiri, 1988, İst. Ss. 82-83)

HÛ DOST, HAK DOST

 Hüseyin’dir kisvemiz,
Sırtımızda aba post
 Mücerretiz, tertemiz.
Hû dost, Hak dost, Allah dost!

Bektaşi’yiz Bektaşi,
Attık gamı telaşı
 Şah’dır kırkların başı.
Hû dost, Hak dost, Allah dost!

Muhammet- Hatice’den
Fatma Ali ve Hasan
 Hüseyin’e erişirsen
Hû dost, Hak dost, Allah dost!

Zeynel Abidin ile,
Cafer-i Sadık bile
Kâzım Rıza’dan dile,
Hû dost Hak dost Allah dost

Takî, Nakî, Askerî,
Mehdî  hem ol Haydarî
On iki imam cevheri.
Hû dost Hak dost Allah dost.

(Özmen, 1998:357)
             

MEDET HİMMET KEREM EYLE

Şah-ı Necef Ali aman
Medet himmet kerem eyle
Yetiş Pîrim Balım Sultan
Medet himmet kerem eyle

Kızıldeli seni andık
İmdat eyle bize artık
Dobruca’da Sarı Saltık
Medet Himmet kerem eyle

Daima sana güvendim
Merdivenli’de iken kendim
Şahkulu Sultan efendim
Medet himmet kerem eyle

Allah’ı geçer mi kuldan
Hiç el çeker mi yoksuldan
Eryek Baba İstanbul’dan
Medet Himmet Kerem eyle.

Daldık aşk adlı denize
Erenlerden erdik ize
Akyazılı Sultan bize
Medet himmet kerem eyle.

Haber aldık bâtın yerden
Manâ aldık her eserden
Ali Baba Denizler’den
Medet himmet Kerem eyle.

Ey Haydarî gerçek eriz
Er- Hak, Hak- er, erenleriz
Yâ Hacı Bektaş’ı isteriz
Medet himmet Kerem eyle.

(Mehmet Çavuş, 20 YY. Bulgaristan Türkleri Şiiri, 1988, İst., s.86.)

KAYNAKLAR:
1. Mehmet Çavuş, 20. Yüzyıl Bulgaristan Türkleri Şiiri (Antoloji), İstanbul, 1988, ss. 81-85.
2. M. Halit, Bayrı Türk Folklor Araştırmaları Dergisi S. 99, yıl: 1957.
3. Elçin, Şükrü, Bulgaristan’da Türk Kültürü, ayrı basım, Haydarî’nin Şiirleri, Ankara, 1986.
4. Mehmet Arslan Cumalı, Bulgaristan’da Demir Baba Tekkesi ve Diğer Türbeler, Çorlu/2010, Coşkun Kökel’in Haydar Baba yazısı, ss.70-71.
5. Gazi Üniversitesi, Türk kültür ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, S.14, Yıl: 2007, S. 43, s. 14.

19 Temmuz 2019 Cuma

Doç. Dr. İbrahim Yalımov ahirete göç etti

Doç. Dr. İbrahim Yalımov ahirete göç etti


Bugün (19.07.2019) Bulgaristan Türklerinin bir çınarı daha devrildi. 


Araştırmacı, yazar, gazeteci, bilim adamı, Bulgaristan Türkleri tarihinin, kültür ve kimlik sorunlarını eserlerinde akademik bir üslupla dile getiren Doç. Dr. İbrahim Yalımov ahiret alemine göç etti. Bugün saat 17.30’dan sonra İkindi Namazını müteakiben Sofya Banyabaşı Camiinde Yalımov’un cenaze namazı kılınacak. Yalımov’un cenazesi yarın doğduğu Şumnu'nun Gradişte köyünde defnedilecek.

İbrahim Yalımov Kimdir?

1934 yılında Şumnu’nun Gradişte köyünde doğdu. 1953 yılında Nüvvâb Türk Lisesinden mezun oldu. Öğrenimini Sofya Üniversitesi ve Moskova’da sürdürdü. Felsefe üzerine uzmanlaştı. Görevi yeni demokratik Anayasayı kabul etmek olan 7. Büyük Millet Meclisi’nde (1990-1991) Bulgar Sosyalist Partisi milletvekili olarak bulundu. Daha sonraki yıllarda Sofya Yüksek İslam Enstitüsü’nde uzun yıllar hem rektör hem hoca olarak görev yaptı. İslam Felsefesi ve Bulgaristan Müslümanları Tarihi derslerini okuttu. İslam Enstitüsü rektörünün Yüksek İslam Şurası’nın tabii üyesi olması hasebiyle müftülük çalışmalarında özellikle devletle ilgili kritik konularda devamlı danışılan kişilerdendi. Onun döneminde enstitü “Godişnik” [Yıllık] adıyla ilmî dergi yayınlamaya başladı.
2009 yılında Sofya’da bir “Türk derneğinin” kuruluşu için önayak oldu. İlk olarak adı “Sofya Türk Aydınlar Kulübü” olması düşünülen derneğin son olarak “Kültürel
Etkileşim Derneği” olmasına karar verilmiş. İlk başkanı olarak da İbrahim Yalımov seçildi. 2014 yılında Türkiye Radyo-Televizyonu (TRT) “Kayıp Türkler” Programının 36. Bölümünde İbrahim Yalımov Hocanın hayatını ve çalışmalarını
konu alan bir yayın gerçekleştirdi. Eserleri:
1- İlko Yalımov adıyla, Konservatizım i neokonservatizım na Balkanite (V. Boev ve D. Hristova ile) [Balkanlarda Muhafazakârlık ve Yeni muhafazakârlık], Sofya 1986.
2- Nastradin Hoca i bılgarskiyat folklor [Nasreddin hoca ve Bulgar Folkloru], Sofya 1997. (Bildiri kitabı, Yalımov “Hazırlayan”).
3- İstariya na turskata obşnost v Bılgariya, [Bulgaristan’da Türk Topluluğu Tarihi], Sofya 2002.
4- Kemalizmıt i otrajenieto mu v Bılgariya [Kemalizm ve Bulgaristan’a Yansıması], Sofya 2005.
5- Etnokulturna i religiozna identiçnost na turskata obşnost v Bılgariya, Sofya 2014.
6- Bulgaristan Türk Topluluğunun Etno-Kültürel ve Dinsel Kimliği, Sofya 2014.
7- Bulgaristan’da Azınlık Hak ve Özgürlükleri Sorunu, Sofya 2015.
8- Novi tendentsii v obşestvenoto i religioznoto mislene na bılgarskite müsülmani, [Bulgaristan Müslümanlarının Toplumsal ve Din Algısında Yeni Eğilimler], Sofya 2017
9- Kontseptsiya za sıhranyavane, vızproizvodstvo i razvitie na identiçnostta na turskata obşnost v Bılgariya [Bulgaristan Türk toplumunun kimliğinin korunması, diriltilmesi ve gelişimi için Konsept],
Sofya 2018. 
Yalımov Hocanın yazdığı kitaplardan bazıları

18 Temmuz 2019 Perşembe

FİKRET MADARALI VE ESERLERİ

Bulgaristan Türk'ü bir öğretmen- yazar: 
FİKRET MADARALI
1908'de Şumnu'ya bağlı Madara köyünde dünyaya gelmiş. Öğretmen ve yazardır. Onun eserleri sayesinde Köy Enstitüleri'nin nasıl yerler olduğunu daha ayrıntılı anlayabiliyoruz. Aynı zamanda bu okulların kurucuları Hasan Âli Yücel'in yanında yine Bulgaristan Silistreli olan İsmail Hakkı Tonguç'unda hakkını veriyor. 
Bizim Fikret abimiz eşi ile birlikte MADARALI ROMAN ÖDÜLÜ kurmuş ve 1974 ile 1989 arası ödül vermiştir. Her yıl, bir önceki yıl basılmış romanlardan biri seçilir ve Köy Enstitüleri'nin kuruuluş tarihi olan 17 Nisan'da komisyon ödül sahibini açıklarmış.