Gazetenin 190 sayfaya ulaşan pdf dosyasına ulaşmak için bize mail atıp isteyebilirssiniz. Varnalı Ezcan Sofu Bey kardeşimize teşekkür ederiz. |
Osmanlı torunu Evlad-ı Fatihanlar... Geçmişi bilerek onu unutmadan, geleceğe kanat açanlar... Biz bize benzeriz ve özgün olma iddiasındayız. Kuruluş: Sofya 26 Mart 2008, Halen yayın: İstanbul
23 Kasım 2016 Çarşamba
VARNA POSTASI GAZETESİ, YIL 1887G
20 Ekim 2016 Perşembe
KÖSTENDİLLİ SÜLEYMAN ŞEYHİ EFENDİ HAKKINDA İKİNCİ DOKTORA ÇALIŞMASI
13 Ekim 2016 Perşembe
DR. AHMET YÜCETÜRK'TEN BELENE ZULMÜ'NÜ ANLATAN İKİ CİLT KİTAP
KÖTÜLÜK UNUTULMAZ Türk Doktorun Bulgaristan Belene Kampı Hatıraları Dr. Ahmet Yücetürk İstanbul 2014, sayfa 448, Yakın Plan Yayınları |
KIZIL CEHENNEM Türk Doktorun Bulgaristan Belene Kampı Hatıraları Dr. Ahmet Yücetürk İstanbul 2015, sayfa 376, Yakın Plan Yayınları |
Dr. AHMET YÜCETÜRK KİMDİR?
4 Temmuz 1941’de Bulgaristan’ın Eski Cuma (Tırgovişte) iline bağlı Avdallar (Lovets) Köyü’nde doğdu. İlkokulu köyünde okudu. Sonra Eski Cuma Türk Ortaokulu’na devam etti. Doktor olmak istediği için Bulgar Lisesi’ne kaydını yaptırdı. Bu liseyi dördüncülükle bitirdi.
Bulgaristan’da her Türk gibi askerliğini iki yıl işçi asker olarak yaptı.
1961-1967 yılları arasında Sofya Tıp Fakültesi’nde okudu. Mezuniyetten sonra Eski Cuma İhtisas Hastanesi’nde genel cerrahî uzmanı olarak çalıştı ve ortopedi-travmatoloji ihtisası yaptı.
1978 yılında Türkiye’ye göç etmek için müracaatta bulundu. Eski Cuma makamları, bu talebi siyâsî suç olarak gördü. Bunun üzerine 21 Eylül 1978’de işinden kovuldu. Bunu da Türkiye’ye göç etme sebebi olarak siciline işlediler. Daha sonraki yıllarda idârî makamların baskısına maruz kalarak yaşadı. Dinî mensubiyetinin işâretlerinden biri olan Türk ismimin zorla değiştirilmesine karşı koydu.
Hiçbir suç işlemediği halde 24 Haziran 1985 târihinde kelepçelenerek tevkif edildi. 108 gün Bulgaristan Emniyet Teşkilatı’nın hücrelerinde sorgulandı ve işkenceye mâruz bırakıldı. Buradan Belene Toplama Kampı'na götürüldü. Kampta altı ay, suçsuz 570 Türk münevveriyle birlikte zulüm gördü. Ardından Bulgar nüfusunun yaşadığı bölgelere sürgün edildi. 10 Haziran 1988 târihinde serbest bırakıldı.
Jivkov rejimi Bulgaristan Türklerini etnik bakımdan yok etmek istedi. Bu istek üzerine Bulgar Emniyeti, Bulgaristan'ı 6-7 saat içinde terk etmesini emretti. Bunun üzerine 29 Haziran 1989’da ailesiyle beraber Türkiye’ye göç etti. Hâlen Türkiye’de yaşamaktadır.
1 Eylül 2016 Perşembe
15 Temmuz 2016 Cuma
HACIOĞLU PAZARCIKLI (DOBRİÇ) İBRAHİM VAHDİ EFENDİ (ö. 1126 H / 1714-15 M)
13 Temmuz 2016 Çarşamba
BULGAR BELEDİYELERİNDEN CAMİLERİMİZE BÜYÜK SAYGISIZLIK! PROTESTO EDİYORUZ!
Tarihi Kozluca camisi. 1672 yılında Sadrazam Köprülü Ahmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bahçe duvarının önü görüldüğü üzere çöplük! |
Tarihi Kozluca camisi. 1672 yılında Sadrazam Köprülü Ahmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. |
Burası da Sofya'nın kuzeyinde bulunan eski adı Kutloviçe daha sonra Ferdinand, komunizm döneminde Mihaylovgrad ve en son Montana olan şehrin Camisi, 2016 |
1 Temmuz 2016 Cuma
10 Mayıs 2016 Salı
Türkiye'nin Balkan Türkleri Politikası, Dr. Kader Özlem
SESLENİŞ (Şiirler), Ali Mehmed Ahmetçik
SESLENİŞ (Şiirler), Hacı Hafız Ali Mehmed Ahmetçik İstanbul 2016, BTG Yayınevi, 56 sayfa |
Ali Mehmed
Ahmetçik, 27 Mayıs 1930 yılında Razgrad ilinin en büyük köylerinden biri olan
Karaağaç (Brestovene) köyünde doğdu. Bu şirin köy Deliorman’ın göbeğinde bütün
görkem ve güzelliğiyle uzanmış durmaktadır. Burada Deliorman söz konusu olunca baştan sona bu meşhur yöreye has
güzellikleri saymaya kalksak bitiremeyiz. Nitekim bu topraklarda yetişen,
buraların suyunu içip havasını teneffüs eden, uçsuz bucaksız verimli ovalarını
seyir ve temâşâ eden herkesin gönlünde bir başkadır Deliorman. Şu da bir gerçek
ki, eski zamanlardan günümüze kadar Deliorman bölgesi bol bol hâfızların
yetiştirildiği bir yöre olarak anılmaktadır. Esefle belirtelim ki, yakın
tarihimizde başımıza ateş gibi düşen (sözüm ona) yarım asırlık baskı sistemi gelmeyip
mukaddesatımız ve değerlerimize saldırılmasaydı bugün yine o eski heyecanla
hafızlık çalışmaları, dua ve merasimleri devam ederdi muhakkak. Yine de
Allah’tan umut kesilmez. Göl olan yerde su bitmez diyelim. Ayrıca bu bereketli
yöre pehlivanlar yatağı olarak da ün kazanmıştır. Yeri gelmişken hemen
belirtelim ki, başta pehlivanlar pehlivanı-kuvvet sembolü Koca Yusuf, Hergeleci
İbrahim, Filiz Nurullah, Yörük Ali, Karaağaçlı Âdem pehlivan ve daha nice eli
tutulmaz, bileği bükülmez yiğitler bu topraklarda yetişip dünyaya nam
salmışlardır. Şair mısralarında ne hoş ifade etmiş:
Orta
Asya’dan aldık fermanı
Balkanlara
serdik harmanı
Dünyaya
meydan okuyor
Deliorman’ın
her pehlivanı
Velhasıl Kur’ân
hafızları, meşhur pehlivanları, şair-yazarları, adı duyulmamış pek çok halk
ozanları ve kahramanlarıyla, hele de misafirperver, çalışkan, eli nasırlı
insanlarıyla adeta özdeşleşmiştir Deliorman. Yani diğer bir değişle umum olarak
buraları eskilerden beri örf-adet, gelenek ve görenekleriyle Müslüman-Türklüğün
yöresi olmuş ve öyle de devam etmektedir. Her halükârda bizim nâkıs lügatimiz
Deliorman’ı tam manasıyla tasvir edebilmiş değil.
İşte 23 Ağustos 2012 günü aramızdan
ayrılan hafızlardan biri de bu mütevâzi şiir kitapçığını kendi gönül pınarından
akıtarak satırlara döken Hacı Hâfız Ali Mehmet Ahmetçik hoca efendidir. İlk ve
orta okul tahsilini doğup büyüdüğü Karaağaç köyünde tamamladı. Anne babasının
tavsiyesi ve teşviki ile hafızlık yapmış ve mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’i
baştan sona ezberlemiştir Bu dönemde artık Bulgaristan’da iktidara komünistler
gelmiş ve Şumnu’daki Medresetü’n-Nüvvab, bir din okulu olmaktan çıkarılarak
“Nüvvab” Türk Azınlık Lisesi’ne dönüştürülmüştü. Yine de Türklerin en prestijli okulu
durumundaydı. İşte buraya kaydını yaptırmış ve her ne kadar eğitimini
tamamlamayı cân-ı gönülden arzu ettiyse de, fakirlik, imkânsızlık ve maddî
sıkıntılardan dolayı okuldan ayrılmak zorunda kalmıştır. 1951-1954 yılları
arasında her genç gibi vatanî görev olan askerliğini yaptı. 1954-1960 yılları
esnasında Ravno köyünde muallimlik görevinde bulundu. 1960-1976’ya kadar kendi
köyünde kurulan kooperatifte muhasebeci, kantarcı ve işçi olarak çalıştı. 1976
yılından 2007 yılına dek 31 yıl Karaağaç köyü “Koca Câmî” imam-hatibi olarak
görev yapmıştır. 1996 yılında mukaddes toprakları ziyaret ederek hac ibadetini
de yerine getirmiştir.
Dört yıl önce
aramızdan ayrılan muhterem hocamıza Allah’tan gani gani rahmet diler, bizlere
bıraktığı bu Sesleniş’inden okuyanların istifade etmesini niyaz ederiz.
Çalışmak bizden
başarı Allah’tandır.
Selime
Veysal Hasanova
30 Nisan 2016 Cumartesi
15. YÜZYIL'DA FİLİBE'NİN "OSMANLILAŞTIRILMASI" - DEMOGRAFİ, ŞEHİRCİLİK VE MİMARİ, GRİGOR BOYKOV
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)