2 Kasım 2023 Perşembe

HAFIZ RIZA VE MEFKÜRE ABLA, Recep Mesut (Prof. Dr.)

 HAFIZ RIZA VE MEFKÜRE ABLA

Bizim kasabanın en saygın din adamı kuşkusuz Hafız Rıza idi. Kendisi hem dedemlere yakın oturuyordu, hem de dedemle görüşüyorlardı. Bayramlarda el öpmeye gitmişliğim vardı. Bir alt sokakta, Tatar Mahallesinde, ahşap minareli küçük bir mescit yakınında olmasına rağmen, bazı günler vakit namazları için çarşıdaki Tekke Camiine giderdi. Bizim sokaktan geçerdi, çünkü yoğun trafiği yoktu, yeterince genişti ve düz hat izlerdi. İki taraflı Arnavut kaldırımları dışında ortası toprak yoldu ve çocukların futbol oynamasına müsaitti. Hafız Rıza, uzun cubbesi ve beyaz sarığı ile yavaş yavaş yürür ve sağa sola başını eğerek insanları selamlardı. Kasabamızda ondan başka devamlı cubbe ve sarık taşıyan yoktu.
"Hafız Rıza geliyor" diye sokak başından haykırış yükselir. Bulgar çocuklar dahil, herkes oynamayı durdurur ve hazırola geçerek kenara çekilirdi. Keza top çarpmasın diye ele alınırdı. Küçücük çocuklar bile, büyüklerini örnek alarak, kendi oyunlarını bırakarak saygı duruşuna geçerlerdi. Bu geçiş epeyi zaman alırdı, çünkü Hafız Rıza çok yavaş yürürdü. Sabırla beklerdik. Birkaç saat sonra, dönüş yolunda, olay aynen tekrarlanırdı.
Somut bir görevi herhalde yoktu, fakat danışma mercii gibi dini konularda son sözü Hafız Rıza söylerdi. Dedem de beni saygın bir din âlimi yapmayı istiyordu ve iki defa Hafız Rıza'nın dini eğitimine (yani Kuran kursu gibi) göndereceğini ifade etti. Fakat her defasında bu teşebbüs akamete uğradı. Çünkü komünist iktidar haber alıyor ve kendisini uyarıyormuş. Henüz dini kıyafetine karışmıyorlardı, fakat küçük çocuklara İslâmî bilgiler verilmesine müsaade etmiyorlardı.
Fakat Hafız Rıza düşünüldüğü gibi tutucu ve yobaz değildi. Çağdaş eğitime de karşı değildi. Kızların eğitimini ise bizzat kendisi başlatmıştı. Kızı Mefküre Abla'yı, Rüştiye'den sonra önce Varna'daki Fransız Kolejine, sonra da Sofya'da Fransız Filolojisine göndermişti. Mefküre Abla benden 14 yaş büyüktü ve bizim kasabadan üniversitede okuyan ilk gurur kaynağımızdı. Üniversite sonrası Sofya'da kalmış, gazetecilik yapmış, Türkçe şiir kitabı yayınlamıştı. 1950-li yılların başında, edebiyatçı ve akademisyen Rıza Mollov (1920-1986) ile evlenmiş ve birlikte bizim kasabaya gelmişlerdi. Konu komşuyu gezerken bizim eve de uğramışlar, kısa bir misafirlik yapmışlardı. Bendeniz de kendilerini hayranlıkla izlemiştim. Sofya Üniversitesine bağlı Türkoloji Bölümünde çalışıyorlar ve akademik kariyer yapıyorlardı. Mefküre Abla Çağdaş Türk Dili ve Diyalektoloji okutuyordu. Fakat 1960-lı yıllardan sonra komünist iktidarın gadrine uğradılar ve atıldılar. İşsiz kaldılar, geçim sıkıntısı çektiler. Eşinin vefatından sonra, Türklere uygulanan zorunlu göç yıllarında, Fransa'ya gidebildi ve Dil Bilimi ve Türkoloji alanında dünyaca ün kazandı. 1927, Dobriç doğumlu olan Mefküre Mollova, Fransa'da 2009 yılında vefat etmiştir. 2023 yılında, "Sürgündeki Türkoloji" başlığı altında, iki Bulgaristanlı araştırmacı hayat hikayesini kaleme aldılar.

4 Temmuz 2023 Salı

SÜRGÜNDEKİ TÜRKOLOJİ : MEFKÜRE MOLLOVA

 

Orijinal künye
Yazar adı: Zeynep Zafer, Nurie Muratova
Kitap adı: Türkologiya v izgnanie: Mefküre Mollova - Biyografiçno izsledvane
Redaktör: Sadık Hacı
İnceleyenler: prof. Jorjeta Nazırska, doç. Petır Vodeniçarov
Basım yeri ve tarihi: Blagoevgrad, 2022
Sayfa: 352

Künyenin Türkçe Tercümesi
Yazar adı: Zeynep Zafer, Nurie Muratova
Kitap adı: Sürgündeki Türkoloji: Mefküre Mollova - Biyografik Araştırma 
Redaktör: Sadık Hacı
İnceleyenler: prof. Jorjeta Nazırska, doç. Petır Vodeniçarov
Basım yeri ve tarihi: Blagoevgrad, 2022
Sayfa: 352

Kitap Tanıtımı

Mefkûre Mollova, 22 Temmuz 1927'de Dobriç'te doğdu. İlköğrenimini bir Türk ve Romanya okulunda, ortaöğrenimini Varna'daki Fransız Koleji Saint Andre'de okudu. Mefkûre Mollova, Sofya Devlet Üniversitesi'nde Fransız filolojisi bölümünden mezun olduktan sonra, 1953 yılı sonunda yeni oluşturulan Türk filolojisi ihtisasına asistan olarak atandı. 1961 yılında eşi Rıza Mollov ile birlikte üniversiteden ihraç edildiler. Kocası, hayatının geri kalanında komünizm dönemi istihbarat teşkilatı Devlet Güvenliği tarafından zulüm gördü ve Mefkûre Mollova'nın, Bulgaristan'ı terk etmeye zorlandığı 1989 yılına kadar akademik kurumlara gitmesine izin verilmedi. Geçimsiz kalınca (1961-1989) kendini ilmi çalışmalara adadı ve Türkoloji alanında siyasi ve ilmi baskı koşulları altında çoğunluğu Fransızca olmak üzere dünyanın dört bir tarafında prestijli dergilerde yayınlanan 150'den fazla makale ve inceleme yazdı. Ömrünün sonuna kadar gurbette 35 eser daha yayınladı. 2009'da Paris'te vefat etti.

Mefkûre Mollova'nın hayatı ve mesleki kaderi, komünist rejimin Bulgaristan'daki Türkleri zorla asimile etmeye yönelik politikasıyla belirlendi. O ve eşi, rejimin bu suçuna karşı çıkmalarının ve uzlaşmazlıklarının bedelini ağır ödediler, ancak ahlaki ve bilimsel tutarlılıklarını sonuna kadar korudular.

Araştırmanın amacı, Bulgaristan’da bugüne kadar bilime katkısı görmezden gelinen ve ihmal edilen dünyaca ünlü Bulgaristan Türkologunun hayatındaki olayları yeniden gündeme getirmektir. Ayrıca komünist Bulgaristan'da Türkçe bir şiir derlemesi yayımlamayı başaran (1964) ilk yetenekli Türk kadın şairdir. Pek tanınmayan şiir kitabı henüz gereği gibi değerlendirilememiştir.

Prof. Dr. Zeynep Zafer, Ankara Üniversitesi Bulgar Dili ve Edebiyatı Bölümü başkanıdır. Bilimsel ilgi alanları çeviri, Bulgaristan Türklerinin edebiyatı ve asimilasyon politikalarıdır.

Doç. Dr. Nurie Muratova, Blagoevgrad Güneybatı “Neofit Rilski” Üniversitesi’nde Arşiv Çalışmaları dersleri vermektedir. Araştırma alanları arşiv politikaları, kadın arşivleri, azınlık arşivleridir.




KAÇAN: POMAK İTİRAFI

 

Orijinal künye
Yazar adı: Şaban Ali Başov
Kitap adı: Kaçan pomaşka izpoved
Danışman: Süyme Musa
Dizgi: Mariya Greçeva
Musahhih: Sevim Cevdet
Redaktör: Aylin Menderes
Basım yeri ve yılı: Kazanlık, ty.

Sayfa: 122

Künyenin Türkçe Tercümesi
Yazar adı: Şaban Ali Başov
Kitap adı: Kaçan: Pomak İtirafı
Danışman: Süyme Musa
Dizgi: Mariya Greçeva
Düzelti: Sevim Cevdet
Editör: Aylin Menderes
Basım yeri ve yılı: Kazanlık, ty.

Sayfa: 122
Siyah beyaz ve renkli bol görsel ihtiva eder. 

İÇİNDEKİLER

 

1. GİRİŞ

2. DİRENİŞ

3. ŞECERE

4. SOSYALİZM

5. DEMOKRASİ

6. HATIRALAR

7. İSLAM

8. ANMA TÖRENLERİ

9. SONUÇ

10. KÖKEN

11. SONUÇ


POMAKLARIN TRAJEDİSİ - BULGARCA

 

Orijinal künye
Yazar adı: Priyateli na Ali 
Kitap adı: Tragediite na pomatsite
Redaktör ve musahih: Mariya Grıbçeva
Basım yeri ve yılı: Kazanlık, 2020 
Sayfa: 104

Künyenin Türkçe Tercümesi
Yazar adı: Ali'nin Dostları
Kitap adı: Pomakların trajedisi
Editör: Mariya Grıbçeva
Basım yeri ve yılı: Kızanlık, 2020 
Sayfa: 104
Siyah beyaz ve renkli bol görsel ihtiva eder. 
Kitap Ali Kaçan'ın yaşadıkları etrafına pomakların yaşadığı acıları anlatır. 

İÇİNDEKİLER

Bölüm 1. Biraz arka plan

Bölüm 2

Bölüm 3. Farklı bir adla hayat

Bölüm 4. Karanlık şekilsiz bir siluet

Bölüm 5. Siyasi faaliyet

Bölüm 6. Ali'nin Hayatında Din.

Bölüm 7. Çalışma ve hayır faaliyetleri

Bölüm 8. Anıtlar.

Bölüm 9. Sonsöz


19 Haziran 2023 Pazartesi

AHYOLU şimdi POMORİE (BURGAZ İLİ)

От фейсбук страницата на Деян Росенов Димитров

 "Анхиало" (дн. Поморие)

В Анхиало /Поморие/ е имало джамия и училище за имами /духовници/. Турската джамия е била на мястото на бившето лятно кино, сега там е магазин "Стиб".

P.S. Строителен надпис от средата на XIX в. от района на Анхиало (дн. Поморие), посветен на изграждането на медресе (мюсюлманско духовно училище). Превод на текста:

Колко хубаво медресе стана от къщата на Селим ефенди отсреща, истински успех! Отдавна имаше намерение да се ремонтира, но [чак] ето този момент [се оказа] точното време. Да стане за учениците да придобиват знания и вяра.
Ах, колко хубаво изтънчено медресе се вдигна в началото на 1267
година [в края на 1850 г.].
Сам Твоят раб изписа датата 163. Най-сетне беше завършено и прочетено.1267 година [1850-1851 г.]





CUMA-İ BÂLÂ (YUKARI CUMA) ŞİMDİ BLAGOEVGRAD, 1912'DEN ÖNCEKİ HALİ