14 Aralık 2024 Cumartesi

Ömrünü Müftü Olarak Geçiren Bir Nüvvâblı: Yusuf Aliosman Ahmed (Yücegönül), Yazan Mehmet Hasan

 Ömrünü Müftü Olarak Geçiren Bir Nüvvâblı: 

Yusuf Aliosman Ahmed (Yücegönül) (1903-1983)

Yazan: Mehmet Hasan


Şumnu'daki Nüvvâb Medresesinin yetiştirdiği değerli adamlarından biri, hiç şüphesiz, ömrünü müftü olarak geçiren Yusuf Yücegönül'dür. Bulgaristan'daki resmî belgelere göre adı Yusuf Aliosman Ahmed Efendi olan bu zat, 15 Temmuz 1903 tarihinde Elena kazasına bağlı İsa mahalle (Delova mahala) köyünde doğmuştur. 1924 eğitim yılında Şumnu'ya gelip Medresetü'n-Nüvvâb'a kaydını yaptırmış ve başarılı bir eğitim görmüştür. Medresetü'n-Nüvvâb'ın ilk öğrenci derneği Müsterşidler Cemiyeti adı altında 1923 senesinde kurulmuş olan derneğin kendine özel bir kütüphanesi vardı. İlk kuruluşunda epey kitaplar alınmıştı. Ayrıca değişik dönemin Türk gazetelerinde kitap toplama kampanyası başlatılmıştı.

İşte bu öğrenci derneği Müsterşidler Cemiyeti başkanı olarak Yusuf Ahmed seçilmiş ve kitap toplama kampanyasında aktif bir rol oynamıştı. Örneğin, Deliorman gazetesinde şöyle bir ilân gözümüze çarpmaktadır: "Elinde kitap olup vakfetmek isteyen muhterem zevâtın Şumnu Medresetü'n-Nüvvâb Müsterşidler Cemiyeti kütüphanesine getirmeleri rica olunur. Cemiyet Reisi Yusuf Ziya". Bu makalemizin konusu olan büyüğümüz yazdığı yazılarda genelde Yusuf Ziya ismini kullanmaktadır. Nitekim bu isimle Nüvvâb talebesi iken farklı yazı ve duyuruları yayınlandığını görmekteyiz. Bunlar arasında Elena'nın İsa mahallesi'nde 1928 yılında halkın yardımlarıyla inşa edilen Rüşdiye Mektebini diğer bölgelere de örnek olarak sunmak maksadıyla Şumnu'da yayınlanan Doğru Sadâ gazetesinde "Aleni Teşekkür" başlığı altında haber olarak duyurduğu görülmektedir. Yusuf Ziya Efendi, Medresetü'n-Nüvvâb Tâli Kısmını 1929 yılında birincilikle bitirmiştir. İlk dönemlerde Medresetü'n-Nüvvâb'ı birincilikle bitirenlere okul yönetimi tarafından altın ve gümüş saat, Bulgaristan tarihi kitabı veya Kur'ân-ı Kerim hediye olarak verilmekteydi. Akrabalarından aldığımız bilgiye göre, Yusuf Aliosman'a da altın saat hediye edilmiştir.

Medresetü'n-Nüvvâb'dan 1929 yılında mezun olunca çalışma hayatına atılan Yusuf Ahmed, önce köyünde öğretmenlik yapmış, ardından merkezi Ahmedli (Konstantin) köyünde bulunan Elena Müftü Vekilliğine tayin edilmiş ve 1932-1934 yılları arası bu görevi yürütmüştür. Elena Müftü Vekili iken babası Ahmed oğlu Aliosman 10 Mayıs 1933 tarihinde vefat etmiş ve bu üzücü olay dönemin Dostluk gazetesi sayfalarında "Müessif Bir Zıya" başlıklı bir haberle okuyuculara duyurulmuştur. 1934 yılında Plevne Müftüsü olarak tayin edilmiş ve orada müftülük hizmetleriyle birlikte Şer'i Mahkeme kadılığı hizmetini de 31 Mart 1945 tarihine kadar yürütmüştür. Bulgaristan'daki son görevi ise 1946-1950 yılları arasında yaptığı Tırnova Müftülüğüdür.

Yusuf Aliosman Ahmed, nâm-ı diğer Elenalı Yusuf Ziya, 1950 yılında Türkiye'ye göç etmiş ve Yücegönül soy ismini almıştır. Bulgaristan'da bulunduğu sürede hizmet aşkı, Türkiye'ye gelince de aynı şevk ile devam etmiştir. İlk görevi Kırklareli ili Demirköy İlçe Müftülüğü olup 1951 yılında yaklaşık iki ay kadar sürmüştür. Daha sonra İzmir'e yerleşen Yusuf Yücegönül, 1952- 1958 yılları arası Kemalpaşa Müftüsü olarak hizmet etmiştir. 1958 yılı 20 Mart-21 Nisan tarihleri arasında kısa bir süreliğine Uşak ili Eşme İlçe Müftüsü olarak görev yapmıştır. Eşme Müftülüğünden sonra İzmir ili Seferihisar İlçe Müftüsü olarak 1958-1962 yılları arası hizmet vermiştir. 1962-1966 yılları arasında İzmir'de Karşıyaka İlçe Müftüsü olarak hizmette bulunduktan sonra yeniden Seferihisar Müftüsü olarak tayin edilmiş ve 1966-1970 yılları arasında bu görevi ifa etmiştir. Daha sonra Uşak ili Karahallı İlçe Müftüsü olarak 1970-1971 yılları arası görevinde bulunduktan sonra tekrar Karşıyaka Müftüsü olarak dönmüş ve 1971- 1976 yılları arasında hizmet ederek emekli olmuştur.

Müftülük yaptığı dönemde birçok zorluklarla karşılaşmış, kendisine karşı davalar açılmıştır. Mahkeme kapılarında koşuşturarak hakkını savunan Yusuf Yücegönül, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 15.04.1972 tarihli oturumunda gündeme gelmiş ve kendisi hakkında Milletvekili Mehmet Özgüneş, "Yusuf Yücegönül, son derece temiz, dürüst, namuslu bir din görevlisidir" sözlerini kullanmıştır.

Medresetü'n-Nüvvab'da talebe iken yazmaya başlayan Yusuf Ziya Efendi, Türkiye'de Müslüman Sesi dergisinde eğitim ve ahlâk konularında yazılar yazmış, Karşıyaka Müftüsü iken "Zübde" ve "Eshabı Kehif' isminde iki eser kaleme almıştır.

Medresetü'n-Nüvvâb mezuniyetinden sonra hem Bulgaristan'da hem de Türkiye'de müftü olarak Müslümanlara hizmet etmiş olan Yusuf Ziya Yücegönül, 13 Kasım 1983 tarihinde 80 yaşında vefat etmiştir. Reşat Nuri adında bir oğlu ile Bedriye, Ulviye ve Subhiye adlı üç kızı olan bu büyüğümüz İzmir Karşıyaka Soğukkuyu Mezarlığında medfundur. Mekânı cennet, makamı ali olsun!

KAYNAK: Müslümanlar Dergisi (Sofya), Eylül 2024, sayfa 17. 



7 Kasım 2024 Perşembe

KARDELEN - ŞİİRLER, HÜSEYİN RASİM GÜLER

 

Ne akbardak ne kardelen ne kokiçe kaldı artık. Silistreli Hüseyin Rasim Gülerin imzasıyla kitaplığımıza girdi. Yazar sağ mı, rahmetli mi bilgimiz yok. Bilenler yazarsa öğrenmiş oluruz. Habil Mümün Kurt

Evet sağdır! Şu an İstanbul"un "İKİ TELLİ" semtinde ikâmet etmektedir. Silistre ili Bosna köyünde 1941 yılı doğmuştur. 1989 yılı Silistre şehrinden TC*ye göç etmiştir. BG*de ve TC*de öğretmenlik yapmıştır.

Sabri Con
Yıllar ötesinden Silistra'da ve İstanbul Yenibosna'da sıkça görüştüğümüz bir kalem sevdalısı dost. Ancak son yıllarda ses seda yok. Adı Facebook'ta kayıtlı olsa da kendisi yok. BG-TR arasında gelgitler nedeniyle görüşemiyoruz. Çoğu kitaplarına sahibim.


Orhan Kemal'in Gurbet Kuşları, Sofya: Narodna Prosveta Yayınevi, 1966

 

Orhan Kemal'in Gurbet Kuşları, Sofya: Narodna Prosveta Yayınevi, 1966, 2. Baskı. İlk baskısı 1962'de yapılmış.
Narodna Prosveta, Türkiye'deki MEB Yayınlarına denk geliyor.



İlkokul Türkçe Ders Kitabı, 1. Sınıf, Eğitim ve Bilim Bak. 1992.

 

İlkokul Türkçe Ders Kitabı, 1. Sınıf, Eğitim ve Bilim Bak. 1992. Ders kitabının resimlerini dikkatle incelemenizi salık veririm. Bu iki zaman diliminden şuan ne kadar da uzağız.



6 Eylül 2024 Cuma

Vidin Şefkat Kıraathanesi hakkında yeni bir yayın

 

44 годишен юбилеен сборник на турското читалище “Шефкат” в гр. Видин на братя Халил и Ибрахим Ахмед Бегови

44. Yıldönümünü Gören Vidin’de Ahmet Bey Mahdumları Halil ve İbrahim Efendi Kardeşlerin “Şefkat” Yuvası Hatırası

Второ преработено и разширено издание Gözden geçirilmiş ve ilaveli ikinci baskı 

Basılı veya PDF sipariş için: 

bulgaristanalperenleri@gmail.com 

Basılı Fiyatı: 200 tl

Pdf Fiyatı: 50 tl


İçindekiler / Съдържание

Önsöz

Предговор

Vidin’de Ahmet Bey mahdumları Halil ve İbrahim efendi kardeşleri kimdir? ve “ŞEFKAT" kıraathanesi nasıl kurulmuştur

“ŞEFKAT” kıraathanesi umdeleri şudur

Tevliyetin başlanması

Şefkat” yurdunun bidayeti tesüsünden bu güne kadar heyeti mütevelliyeye dahil olan zevat

“Şefkat” kıraathanesinin bidayeti tesüsünden bu güne kadar varidat ve mesarifatını gösteren cedveldir

“Şefkat” yurdunun bidayeti tesüsünden bu güne değin okuma meraklılarına verilen stipendiyayı gösterir cetveldir

“Şefkat” yurdunun bidayeti tesüsünde bu güne değin fakir ve yoksullara verilen ianenin mikdarın gösterir cedveldir

“Şefkat” yurdunun bidayeti tesüsünden bügüne değin alınan gazeteler için verilen parayı gösterir cedvedlir

Как е основано Турското читалище “ШЕФКАТ”

Надпис на надгробната плоча на покойните братя

Ek / Приложение


4 Ağustos 2024 Pazar

Pomak Türklerinin Tarihi Geçmişinden Sayfalar (Arapça)

 

صفحات عن ماضي اتراك البوماق
В превод : Страници за миналото на пумашките турци. Автор проф. Хюсеин Мемишоглу

HACIOĞLU PAZARCIK ŞEHRİNDE BİR CAMİ

 





ESKİ ZAĞRA

 


OSMAN KESKİOĞLU

 


HASİP AYTUNA

 






MUSTAFA MUTKOV MUTLU

 


Tuna Dergisi - Bulgaristan Türk Edebiyatı alanında iz bırakan bir dergi

Şumnu Nüvvab İHL Öğretmeni

Mehmet Hasan Yazıyor

Araştırmacılar tarafından az bilinen ve ulaşmakta zorluk çekilen Tuna Dergisini tanıyalım. Tuna dergisi, yazar ve şair olan Mehmet Çavuş tarafından 1 Kasım 1996 yılında yayın hayatına başlamış olup Mayıs 2010 yılına kadar toplam 14 yıl boyunca 139 sayı yayınlanmıştır. Dergide yazar ve şair tanıtımlarından, araştırma, eleştiri, söyleşi, deneme yazıları olduğu gibi, kısa öykü, hikâye, anı, şiir ve hatta fıkralara da yer verilmiştir. Tuna Dergisinin bütün sayılarına ulaşmamda bana yardımcı olan emekli-öğretmen Müsametin Işık Hocama teşekkür ederim.